Mel’in tek düşünebildiği adamın ne kadar hoş olduğuydu. Koyu renk gözleri, biçimli yüzü ve çenesindeki küçük gamzesiyle gerçekten çok çekiciydi. Ne kadar yakışıklı olduğunun farkında olmadığını hissettiren ağırbaşlı ama rahat tavırları bu çekiciliğini daha da arttırıyordu. Adam bunu fark etmeden birisi onu kapmalıydı. Muhtemelen de kapmıştı.