Gönderi
Yazarın geçen sene 2 kitabını okumuştum. “Uyumadan Önce” adlı kitabı, çok güzel mesajlar içeren kısa öykülerden oluşuyor Bir diğer Kitabı “Aşk-ı Yaz” ise bu okuduğum kitaptan önce okunması gereken bir roman. O kitabını aşırı beğenmiştim ve bir oturuşta okumuştum. Aynı şekilde bu kitabıda 1 günde bitirdim Yazarımız öyle uzun uzun ayrıntılarla sizi boğmuyor fakat basitte yazmıyor. Merakla sonuna kadar okutuyor
.
Kitabımızın karakterleri aslında Aşk-ı Yaz Kitabında tanışmışlardı. Alp’in çok sıkıntılı bir dönemden geçtiği anda tüm gençliği ve neşesiyle çıkmıştı karşısına Duru. Alp’e olan ilgisini hiç saklamadı ve onun peşinden hiç ayrılmadı, ta ki Alp kaçıp Amerika’ya yerleşene kadar. Bu kitabımız da oradan sonrasıyla başlıyor. Alp’in gidişinden sonra Duru hislerini kaybediyor. Denediği ilişkilerini yürütemiyor. Okulunu bitirip hayalini kurduğu işine başlıyor. Aradan geçen 3 senenin ardından da olan oluyor ve Alp yeniden Türkiye’ye dönüyor. İlk karşılaşmalarında yaşadığı şoktan sonra Alp’e karşı ne kadar soğuk davransada Alp gibi nazik, düşünceli ve kararlı bir adamın karşısında ne kadar şansı olabilir? Hep birlikte okuyup öğreniyoruz
.
Alp’i ilk kitaptan beri çok seviyor ve merak ediyordum, bu kitaptada kendini daha da çok sevdirdi Ona yakışır güzel bir hikayeydi. Kitaptaki favorim tabiki Süreyya Kimse onunla aşık atamaz Tam benim kalemim kadın İlk kitapta yaptıklarını affettirdi
Bu kitapta birde Duru’nun patronu Arman’ın hikayesi de ilgimi çok çekti Acaba onun kitabı olur mu diye düşünmedim değil Fakat ne olursa olsun yazardan gelecek yeni hikayeyi sabırsızlıkla bekliyorum
·
119 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.