Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Isaacs, düşlem ile anlamın birbirinden ayrılmayacağı konusunda son derece nettir. Düşlem, anlamı yaratan süreç ve anlamın bilinçdışı zihinsel yaşamda büründüğü biçimidir: "Fiziksel süreçlere kıyasla ruhsal süreçlerin özelliği, anlamlı oluşlarıdır. Fiziksel süreçler vardır, ancak anlamları yoktur... Düşlem sözcüğü bize her zaman, anlamın[bilinçdışı] zihinsel yaşamdaki bu özgün niteliğini hatırlatır." Bilinçdışı düşlemin kişinin kendi deneyimini yorumlanmasını gerektirdiği fikrini öne sürdükten sonra, Isaacs bebeğin kendi deneyimiyle ruhsal olarak nasıl başa çıktığına ilişkin kavramsallaştırmasını etraflıca anlatmaya başlar: "Acıkan, hasret çeken, huzursuz olan bebek ağzında, eklemlerinde ya da iç organlarında gerçek duyumsamalar hisseder. Bunun bebeğin gözündeki anlamı, ona bazı şeyler yapıldığı, veya kendisinin arzu ettiği ya da korktuğu üzere şunu şunu yapmakta olduğudur. Kendisini sanki şöyle şöyle yapıyormuş gibi (mesela aslında erişiminden uzak olan memeye dokunuyormuş, onu emiyor veya ısırıyormuş gibi) hisseder. Ya da zorla ve onun canını yakacak şekilde memeden mahrum bırakıldığını, adeta meme onu ısırıyormuş gibi hissedebilir; ki bu da ilk başta muhtemelen görsel veya diğer plastik imgeler olmadan gerçekleşir."
·
54 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.