Gönderi

İCAZET mevzusuna dair çok güzel bir açıklama...
Bir köyde ya da bir kasabada medrese açan birinin "ihya" başlığı altında "ifsad'da bulunmasına ve ehliyetsiz hocaların imar niyetiyle tahrib etmesine mani olabilmek için “icâzet" sistemini geliştirdiler. İlimden nesebi ortaya koyan icâzet, yeni hocalara meşruiyet verdi. Başına bir sarık saran ya da sırtına bir cübbe alan; hakikatte ise ilimden hiç nasibi olmayan cahil ya da zındıkların fesadına mâni oldu icâzet. Diplomada anonimlik vardır. Öğrencinin dersine girmeyen, onu hiç tanımayan bir müdür ya da rektör diplomanın altına imza atar. İcazette ise öğrencinin her hâline tanık olan, talimi gibi terbiyesiyle de meşgul olan bir hocanın imzası vardır. O imza muhataba bir güven verir. Mücâz için bir şehadettir. Öğrencinin Allah rızası için mi yoksa makam için mi okuduğu nu gözeten, dünyevi bir amacı fark ettiğinde de gerekli tedbirleri alan bir hocanın şehadetidir. İcazet, bir öğrencinin Allah Rasûlü'ne ilimde ve ahlakta varis olabileceğinin belgesidir. Diploma ise talebenin sadece madde planında ehil olduğunu anlatır. İcazet, öğrenciyi öz posa ayrımına tabi tutar. Diploma ise öze de posaya da aynı yetkiyi verir. Geçen asırda medreseleriyle beraber âlimlerini de kaybeden ümmet, icâzetle hakikatini korudu. Lawrence'lere karşı icâzet bir kalkan oldu. Zındıkların medreseye sızmalarını büyük oranda icâzet önledi.
Sayfa 218Kitabı okudu
··
2,002 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.