Gönderi

118 syf.
·
Puan vermedi
Yazılan her hikâye kağıttan bir gemi. Su üzerine yazılmış hikâyeleri kastetmiyorum. O hikâyeleri biz okuyamadık. Su üzerine yazılanları bir Âlim olan bilir, bir de yazan. Kağıda geçip de suya düşen hikâyeleri okumak düştü bize. Eskiden bu kadar hikaye okumazdım. İstanbul beni hikâye okumaya alıştırdı. Kedileri, gölgeleri, mezar taşları, gölgeli hazireleri, servileri, ikindi ezanları, çeşmeleri, sebilleri, metruk olan ne varsa oraya hayalen ulaştığımda terk edilmiş hikâyeleri sundu bana. Çünkü her hikâye biraz da terk etmeye dairdir. Geride bırakılmışı hikâye eder yazar kişi. Bu kitapta aradığım hikâyeleri bulamadım. Ama çok güzel birkaç hikâye cümlesi buldum. Bir tanesi şu idi mesela: "Ağırlığından kurtulmuş bir tabut"... Cümlenin bu kısmı kadı bende. Kitaptan bende kalan bu. Yüz küsür sayfalık r kitaptan bâkiye bu mudur? Hayır. Bir de kitabı okurken sayfalarla beraber gönlüme de düşen sabah güneşinin hatırası.
Şikeste
ŞikesteTürker Ayyıldız · Sel Yayıncılık · 201674 okunma
·
256 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.