...alimler tarihteki hareketleri birbirinden ayırt eder ve bu hareketleri medeniyetlerin yükselişlerini ve çöküşlerini yöneten kurallara dönüştürür. Benim inancımsa aksi yönde. Yani, tarihte kural yoktur, yalnızca sonuçlar vardır. Bu sonuçlara sebep olan nedir? Kötücül eylemler ve erdemli eylemler.
Eylemlere sebep olan nedir? İnanç.
İnanç hem zihinde, hem zihnin aynasında, hem dünyada, hem ödül hem de savaş alanıdır. İnsanlığın bir kabileler merdiveni, bir yüzleşme, istismar ve hayvanlık arenası olduğuna inanırsak, böyle bir insanlık gerçeğe dönüşür ve tarihin Horrox'ları, Boerhaave'leri ve Goose'ları hüküm sürer. Sizinle ben, paralılar, ayrıcalıklılar, şanslıların bu dünyadaki durumu çok da kötü olmayabilir, tabii şansımız yaver giderse. Vicdanımız rahatsızsa ne olmuş yani? Irkımızın, silahlarımızın, birikimimizin ve mirasımızın egemenliğini niçin baltalayalım? "Doğal" (ne sinsi bir kelime!) düzenle niçin savaşalım?
Neden? Şundan dolayı: Gün gelecek, tümüyle yırtıcı hale gelen dünya kendi kendini yiyip bitirecek. Evet, Şeytan en öndeki en geride kalana dek en geridekini alacak. Bir bireydeki bencillik bireyin ruhunu çirkinleştirir, insanlık içinse bencillik soylarının tükenmesi anlamına gelir.
Doğamızda yazılı olan akıbet bu mu? (Sf.637-638)