Gönderi

500 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
"Uğultulu Tepeler", nam saldığı gibi asla bir aşk romanı değil, aşkın nefrete dönüştüğü bir roman da değil; aşkın varoluşunun herhangi bir şekliyle, bu heyecan, merak, mutluluk, özlem, hüzün, gözyaşı, romantizm vs. olabilir, asla karşılaşabileceğiniz bir roman da değil. Uğultulu Tepeler'e aşkın nefrete dönüşmesinin işlendiği bir hikaye olarak bakılırsa, bence kitaba da aşka da haksızlık edilmiş olur. Bu neyin kitabı olabilir, şöyle söyleyebilirim: "Köyü tarafından sevilmeyen çocuk, sonunda o sevgi sıcaklığını hissedebilmek için döner köyünü yakar" sözündeki çocuğun kitabı olabilir. Tabi bi yere kadar! Salt nefretin romanı! Ama ne nefret! Kitap hakkında sayfalarca yazılabilir, bunu bir ara yapmayı isterim, ancak şu kadarını söyleyebilirim ki, okurken size iyi duygular eşlik etmese de oldukça sürükleyici, merak uyandırıcı ve bununla birlikte oldukça sıradışı karakterlerin bulunduğu bir yapıt. Kesinlikle okunması gereken klasiklerden.
Uğultulu Tepeler
Uğultulu TepelerEmily Brontë · Martı Yayınları · 201242,5bin okunma
·
48 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.