Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

112 syf.
·
Puan vermedi
Uyuyan Adam
Perec’in biçimsel sınırlama ile kaleme aldığı uyuyan figürü bana çok tanıdık ama farklı bir ismi hatırlattı. Uygar toplumun baskıcı yapısını temelde insanın hikayesini ele alan Wilhem Reich’in Dinle Küçük Adam’ı. Reich’in küçük adamı ve iç çatışmasının başka bir toplumda karşılığı gibi Uyuyan Adam. Reich’in bireyin varlığını biçimlendirmek ve buna şablonlar bulmak istememesi gibi Perec’in Uyuyan Adam’ı. Şablon ve Nutuk yok. Unutulmuş, hareketsiz ve hapsolmuş bir küçük insan var. Dünya maskesini düşürsün diye bekleyen ve beklemek isteyenlerin hikayesi. Perec’in özellikle kendisini çevreleyen dünyayı daha önceki yazarların yolunda giderek betimlediğini tam olarak söyleyemem. “Bugün artık pençesine düşmüş olduğun şey hakkında yirmi beş yıldır hiç mi bir şey anlamadın? Kendi tarihinde hiç mi çatlaklık, zayıf nokta görmedin? Ölü zamanlar, boş geçitler…” Temel bir hakikatin ortaya çıkması gibi bir yaşam sorgusu nihayetinde. İsimsiz, kimliksiz, pembe leğende çoraplarını yıkayan adamın rüyası. Perec’in monologları hepimizin sesi. Okuyanın, okudukça başka kapılarda ve odalarda bulanların. Temel bir hakikati, örgüsü yok bu eserin. Hayatın biçilen, kesin yöntemi ile belirlenen çerçevesinin dışında bir dünya- bir oda-. Ağaç olmanın, belki de sadece dingin olmanın arayışı. Oportünist kırgınlıklarımızın ;dünyadan, topluluklardan ve kendi zamanından çalan şeffaf dürtüsü. Bilinçli bir politika ve mücadelesi. Hepimizin sonu, tehlikeli bir eylemi. Uyuyan Adam adına belirgin bir eleştiri yazmak, onu bu biçeminden ayırmak bana doğru gelmiyor. Ama Perec ve temsil ettiği türün herkes tarafından okunmasını temenni ediyorum.
Uyuyan Adam
Uyuyan AdamGeorges Perec · Metis Yayınları · 20134,128 okunma
·
46 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.