"- Çok düşünmekten ağrır burası. Kafa yorucu bir işiniz olmalı. Ne iş yaparsınız?"
"- İş yapmam ben; aylakım."
"- Yaaa!.." Şakaklarındaki eller çekilivermişlerdi. Sanki bir aylak başı bir insan başı değilmiş gibi. Kapıdan çıkarken dönmüş,
"- Çalınmış para yerim ben" demişti. Kızın büyük gözleri vardı.