Geleneklere başkaldıran güçlü, inatçı, güzeller güzeli Ayşem ve onu her ne pahasına olursa olsun korumak isteyen heybetli, yakışıklı ağa Doğan. Onlar artık beş sene önceki gibi değillerdi. Çocukluk bitmiş, o uçarı aşk yerini kara sevdaya bırakmıştı. Peki bu zamana direnen aşkta, saklı kalan gerçekler ortaya çıktığında, olaylar, bu iki aşığı farklı noktalara mı sürükleyecekti yoksa daha mı çok kenetlenecekti elleri, yürekleri? Bu sevda daha nelerle sınanacak ve kaç kere daha ateş altında kalacaktı? Yazarın kalemiyle ilk kez bu serisiyle tanıştım. Akıcılığının yanısıra yazar, yöre kültürünü, aile bağını, dostluğu, aşkı, vicdanı, acıyı öyle derin öyle nahif ele almış, nakış gibi satırlara işlemişti ki severek okudum ve hiç bitmesin istedim. Hele o kendine münhasır karakterlere bayıldım. Öyle ki onları okurken, bazen hülyalı hülyalı lovelenirken, bazen kahkahalar attım. Bazen de boğazıma oturan yumrularla gözyaşlarına boğuldum. Her anlarını sanki onlarla yaşıyormuşum gibi hissederek okudum. Özellikle aralarında iki isim var ki onların hissettirdiklerini hiçbir zaman unutmayacağım. Gülperi&Agâh. Yazar ne yazsa okurum dediğim yazarlar arasına dahil oldu. Ah bir de hepsinden öte öyle bir Vedat karakteri yazmış ki, ahlardayım. Kendisi artık haremimde, sakın iş olayım demeyin deşerim sizi! Ayrıca şunu da belirtmeden geçemeyeceğim ki bu serideki ya da Doğu temalı diğer kitaplardaki gibi oralarda öyle Zeus bozması yakışıklı ağalar falan yok arkadaşlar, hepsi hayal ürünü. Bu hayalperest yazarların yazdığı düşülesi karakterlere aldanmayın. Gerçekte olan tek An'nı ben kaptım. (An/Anu: Mezopotamya Mitolojisi'nde gök tanrı) Sizler de benim gibi romantikseverseniz, yaşanan bu büyük aşkın ve dostluğun hem acıtan hem de mutlu eden hikayesini okumanızı, yazarın kalemiyle tanışmanızı kesinlikle tavsiye ederim.

Güz Sarmalı VecdPayelll · Müptela Yayınları · 202172 okunma

·

96 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

cadininnkazani