Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

72 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 saatte okudu
spoiler vardır
Yazar bu kitabı yazarken kelimeleri çok ince bir biçimde seçmiş. Anlatım o kadar akıcı ki kitabı 1 saate bitirdim. Zaten 70 sayfa olması çok hızlı bitirmemi sağladı diyebilirim. Hikayeye geçecek olursak New york'dan Buenos Aires'e giden bir vapurda geçiyor hikayemiz. Kahramanımız tüm olaylardan habersiz bir biçimde arkadaşı ile konuşurken, arkadaşı ona ünlü satranç üstadını Czentovic'i göstererek ve onun hikayesini anlatarak başlıyor bu hikaye. Bu satranç ustadı çocukken çok geri zekalı olduğu için okuldan atılıyor ve bir klise'nin papazı tarafından himaye altına alınıyor. Papaz bu çocuğa bir şeyler öğretmeye çalışsada çocuk bir türlü öğrenmiyor. Günlerden bir gün papaz ile subay satranç oynarken; papazın işi çıkıyor ve gitmek zorunda kalıyor. Subay ile tek kalan çocuk satrançta subayı yeniyor. Papazı ve diğer insanlarıda yeniyor. Herkes tarafından mucize olarak görünen olay bir süre sonra tüm dunya tarafından konuşulmaya başlanıyor. En sonunda 20 yaşında tüm dünya satranç şampiyonlarını yenerek dünya birincisi oluyor. Bu insan diğer entel insanlarla hiç konuşmuyor hatta kahramanımız o kadar denemesine rağmen hiç oralı bile olmuyor. Sonunda bir satranç oyunu ile onu konuşturmak istiyordu ve bunun içinde birilerini bulmalı ve onun ilgisini çekmeliydi. En sonunda satranç oynamaya çağrılınca, kahramanımıza ve diğer iri yarı beye 250 dolar karşılığı oynarım demiştir. Ben olsaydım böyle söyleyen bir insanla asla oynamazdım ama işte meraktan oynamış kahramanımız. Bir çok kişiye karşı satranç ustadı tek olacak şekilde oynanacak oyun; bir kez yenidikten sonra yeniden oynanılmıştır. 2. oyunda arkadan bir ses ile oyun berabere kalmıştır. Bu adam satranç ustadını zorlamış ve oyunu berabere kalmasını sağlamıştır. Bu dama 25 yıldık satranç oynamadığını söylemiş ve özür dileyerek orayı terk etmiştir. Kahramanımız bu adamı çok merak etmiş ve arkasından gitmiştir. Hikayesi gerçekten çok acıklı. Adı biraz uzun olduğu için DR. B diyeceğim bu adam postanede çalışan bir avusturalyalıdır. Bu adam aynı zamanda Nazi karşıtı bir milliyetçi olduğu için devlete gelen postaları özenli bir şekilde okuyup, raporlamasını yapıyormuş. Ajanlar tarafından bu fark edilince bu adamı bir otel gibi bir yere kapatmışlar ve odadan da çıkmasına izin vermiyorlardı. Adamın bildiği bilgileri almak için onu hapsediyorlardı. Adam bir süre sonra o kadar sıkılmıştı ki yapacak bir şey bulamıyordu. Onu sorgulamaya geldikleri zaman seviniyordu. Günlerden bir gün sorgulama odasından bir kitap çalmıştı ve odasına geldiği zaman çok sevinçliydi. Kitaba bakınca satranç kitabı olduğunu görünce biraz üzüldü ama kitabı harfiyen ezberleyene kadar okudu. Böylelikle can sıkıntısı geçmişti. Kendi kendine satranç oynaması biraz bana saçma gelsede hapis olmuş adama göre normaldi. Bir süre sonra adam satranç oynayarak delirme yoluna kadar gidiyor ve o hapis yerinden gardiyan ile kavga ederek pencereden atlıyor. Hastanede gözünü açtığı zaman mutlu oluyor. İnsanların nazik ve iyi olduğunu hatırlıyor. Hastaneden çıktığı zaman bu vapura bindim diyerek sözlerini bitiriyor. Ne kadar acıklı bir hikaye insanı 1 yıl boyunca hapis ediyorlar ve bir kitap onu değiştiriyor. Dr.B sonraki gün satranç ustadı ile bir el atıyorlar ve Dr.B yeniyor ve oyun tam 2.5 saat sürüyor. Satranç üstadı bir daha el atalım diyor ama kahramanımız, Dr.B'ye takıntılı olduğu bu satranç hastalığını hatırlatıyor ama nafile adam oynamak için can atıyor. Dr.B çok sabırlı bir şekilde oynuyor ama aklındaki başka satranç oyunlarını unutarak bir hamle yapıyor ve diyor ki ŞAH-MAT, satranç üstadı gülerek bu imkansız diyor. Tekrar baktığı zaman gerçektende yanlış hamle yapmıştı ve Dr. B hastalığını hatırlayarak odada ki insanlardan özür dileyerek ayrılıyor. Satranç üstadı gülerek bir amatöre göre iyi oynadı diyor. Ne salak bir insan diye düşümüyor değilim açıkçası. Adam onu yendiği halde bir teprik bile etmedi ne değişik adam dedim okurken. İnsanın bu kadar kibirli olması beni nefret ettiriyor... Hikaye burada son bulması hayal gücümü çalıştırdı ve sonrasında ne olduğunu merak ederek kendim bir son bulmaya çalıştım.
Satranç
SatrançStefan Zweig · Mavi Çatı Yayınları · 2019238,1bin okunma
·
122 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.