Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

254 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Furuğ, 1935-1967 yılları arasına sıkışan otuz iki yıllık ömründe, bir kadın şair olarak bu aşağılanma duygusuna meydan okudu. Mektupları, hatıraları ve söyleşileri, ‘sonsuz gün batımında’ bu meydan okumanın izleriyle; kuvvetli bir yaşama arzusu ve ölümün varlığını sanatla aşma çabasıyla dolu. Üstelik doğduğu yaşadığı toprakları hor görmeden: “Ne olursa olsun Tahran’ımızı seviyorum... O gevşetici güneşi, o ağır gün batımını, o toprak yolları ve o yoksul, mutsuz insanları severim...” *** Behruz Celali tarafından hazırlanan kitap, Furuğ Ferruhzad'ın henüz otuz üç yaşındayken bir trafik kazasıyla sonlanan hayatının hikayesini kendi söyleşileri ve yakınlarının anlatılarıyla ele alarak başlıyor. Kitabın hemen girişinde şairin özel hayatıyla ilgili konuşmayı yorucu ve gereksiz bir uğraş olarak gördüğü yer alıyor. Sonrasında ailesi ve yakınlarıyla mektuplarını okurken hissedeceğiniz, insanlardan sonra paylaşılan mektupları okurken yaşanan "kötü bir şey yapıyor olma" hâlini katmerlendiriyor bu da. Yine de onu tanıma arzunuza karşı koyamıyor ve içinizi kemiren bu hisle okumaya devam ediyorsunuz. Tanıdıkça beslediğiniz sempati, ilerleyen sayfalarda Ferruhzad'ın gezi yazılarıyla taçlanıyor, artık onunla arkadaş olup sohbet etme şansını buluyorsunuz. Şiire, sinemaya, müziğe ilgisini okudukça kafanızda profili gittikçe tamamlanıyor. Kitapta Ferruhzad'ın edebiyat konulu söyleşileri de yer alıyor. Fakat ben Fars edebiyatı konusunda bilgili olmadığım için buradan almam gerekeni yeterince alamadım. Kitap hassaten dikkat gerektiren bir kısımla, Ferruhzad'ın cüzzam hastaları için çalışmalarıyla sonlanıyor. Cüzzam hastalarının yaşadıklarını konu alan, belgesel türündeki Ev Karadır isimli filmin senaryosu da kitapta yer alıyor.
Sonsuz Gün Batımında
Sonsuz Gün BatımındaFuruğ Ferruhzad · Telos Yayınevi · 2014234 okunma
·
348 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.