MacKinnon, feminizmin ister istemez Marksizmden farklı bir analitik strateji benimsediği; ilk elde sınıf yapısı na bakmayıp, cinsiyet/toplumsal cinsiyet yapısına ve bunun üretken ilişkisine, erkeklerin kadınları cinsel düzlem de oluşturmaları ve mülk edinmelerine eğildiği kanısındadır. İroniktir ki, MacKinnon’ın ‘ontolojisi’, bir olmayan-özne (non-subject), bir olmayan-varlık (norı-being) kurar. ‘Kadın’ın kökeni benliğin emeği değil, başka birinin arzusudur. Dolayısıyla MacKinnon, nelerin ‘kadın’ deneyimi (cinsel iğfal ismini vereceğimiz her şey, daha doğrusu, ‘kadınlar’ söz konusu olduğunda cinsiyetin kendisi) kapsamına alınabileceğini belirleyen bir bilinç teorisi geliştirmektedir.
Feminist pratik, bu bilinç şeklinin kuruluşu, yani o-olmayan-bir-benliğin kendisine dair bilgisidir.