İletişim teknolojileriyle biyo-teknolojiler, bedenlerimizi yeniden tasarlamanın hayati önemdeki araçlarıdır. Bu araçlar, dünyanın her tarafındaki kadınlar adına yeni toplumsal ilişkileri somutlaştırır ve hayata geçirirler. Teknolojiler ve bilimsel söylemler, parçalı bir şekilde, kendilerini oluşturan akışkan toplumsal etkileşimlerin formelleştirmeleri, yani donmuş uğrakları olarak anlaşılabilirler, fakat anlamları hayata geçiren araçlar şeklinde de görülmelidirler. Alet ile mit, araç ile kavram, tarihsel toplumsal ilişkiler sistemleri ile tarihsel muhtemel bedenler anatomileri (bilgi nesneleri dahil olarak) arasındaki sınır birbirine geçmiş durumdadır. Gerçekten de, mit ile alet karşılıklı olarak birbirlerini oluşturmaktadır.