Toprağı işlemenin, el emeğinin, çalışmanın önemini toprağın bereketini anlatan güzel bir roman. Azmin ve çalışmanın sonunda çorak ve bataklık toprakların da verimli ve bereketli hale nasıl geldiğini anlatıyor. "Herşeyin başı buğday" diyerek aslında tarımın önemini vurguluyor. Kimsenin önem vermediği tepelerfeki madenleriyle de toprağın bereketini bir kez daha vurguluyor. İzak karakteri ve eşi saf ve temiz çalışkan köylüyü temsil ediyor. Hikayede psikolojik ve toplumsal tahliller de var.