Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

296 syf.
·
Puan vermedi
Aleksandar Hemon, Bosna Hersek’te doğmuş, 1992’de 28 yaşındayken turist olarak ABD’ye gitmiş ve ülkesinde savaşın patlak vermesi üzerine buraya göç etmiş. ABD’ye geldiğinde doğru düzgün İngilizce bilmiyorken, üç senede dili öğrenmekle kalmamış, İngilizce ilk romanını yayımlamış -tıpkı Nabokov gibi- ki böyle bir yeteneğe çok sık rastlanmaz şüphesiz. Hiçbir Yerdeki Adam da yazarın ikinci romanı ve gerek yazarın fikirlerini sözcüklere dökme biçimi gerekse anlattıklarıyla muazzam bir roman. Kitap, ABD’de bir göçmenin iş bulma sürecini anlatarak başlıyor ve bu karakterin iş görüşmesine gittiği yerde eski bir arkadaşıyla karşılaşması üzerine geçmişe giderek, farklı farklı dönem ve coğrafyalardan kesitlerle aslında yazarın kendi hikayesini anlatıyor. Çocukluğunu, büyüme sürecini, gençliğini okurken bir yandan da Yugoslavya tarihine, SSCB’nin dağılışına tanıklık ediyoruz. ABD’deki hikayesi üzerinden de Hemon, köken, geçmiş, göçmenlik, ırk, soykırım, aidiyet gibi kavramları oldukça akıcı bir kurguyla irdelerken, Manhattan projesine kadar birçok meseleye değiniyor ve o esnada kendi ülkesinde yaşanan katliamın başka yerlerdeki yankılarını da aktarıyor. Tüm bu derin meseleleri romana çok güzel yedirmiş Hemon. Zaten öyle bir anlatımı var ki, kitabın en başından sonuna kadar metne dahil hissediyorsunuz kendinizi. Son bölümüne ayrıca bayıldığım kitabı çok beğenerek okudum.
Hiçbir Yerdeki Adam
Hiçbir Yerdeki AdamAleksandar Hemon · Agora Kitaplığı · 200312 okunma
·
2.484 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.