Kimsesiz ağaç
Ağacın kimsesi yoktu. Ormanda bir ağaç değildi. Parkta bir ağaç değildi.
Nehir kenarında bir ağaç değildi
Yol kenarında da değildi
Bir gün, bir kuşun gagasından düşen minik bir tohumdan yeşermiş; bozkırın ortasında, tek başına göğe doğru yükselmişti.
Meyvesi vardı ağacın. Mevsimi geldiğinde önce yeşerir, sonra çiçeklenir, en sonunda da minik meyveler verirdi ağaç.
Fakat kimse yemediği için bilmezdi; acı mıydı, ekşi miydi?
Göçmen kuşlar gelip geçerken gölgesinde dinlenir. gitme vakti geldiğinde hiçbir iz bırakmadan, bir veda bile etmeden uçup giderlerdi.
Tarla kuşları dallarına yuva yapar, karıncalar üzerinde gezer, köklerini börtü böcek mesken edinirdi.
İşte tüm bunlar vardı da, hiç kimsesi yoktu ağacın.
️ Ağaçta kimsesiz olur mu hiç demeyin, olur elbet. İnsan da öyle değil mi kalabalıklar içinde yapayalnız. Hissetmek ne güzel bir nimet. Ve bir gün o kimsesiz ağaç....
Ne olmuştur acaba o kimsesiz ağaca?
Sizlerde çocuklarınız için bu güzel kitabı edinin. Ve bitkilerle, ağaçlarla, kuşlarla konuşabilmeyi öğretin onlara. Hissetmek nedir, bunu öğretin. Öğretin ki çocuklarınızın kalbi de merhametle, sevgi ile dolup taşsın. Ne kendini kimsesiz hissetsin ne de birini gördüğünde onu kimsesizliğe itsin
Birde çizimler, öyle güzel ki, sadece görsellere bakarak bile çocuğunuzun hayal kurarak kitabı okumasını seyredebilirsiniz, o kadar muazzam ve yoruma açık çizilmiş.
Birde kitabın sonuna eklenen yazarın ve resimleyen kişinin tanıtımı var. Öyle tatlı ki okurken tebessüm ettiriyor. Tavsiyemdir efendim