Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.27
Gönderi
Kitabımız beş kitaptan oluşuyor.
İlk kitabın konusu irade nedir ve insan sağlam bir iradeye nasıl sahip olur bununla ilgili bilgiler içermekte.
️Ve ilk olarak birinci kitabın birinci bölümünde mücadele edilecek en büyük düşmanın isteksizlik olduğu üzerinde durulmuş. İsteksizlikten bahsederken çeşitli meslek gruplarında ortaya çıkan ve rutin olarak kendini geliştirmeden yaşantısına devam eden kişiler, öğrencilerdeki isteksizlik ve sadece sınav geçme odaklı çalışma şekillerine değinilmiş.
️Daha sonra 'Amacımızı Unutmayalım' konulu ikinci bölümde ise özgüven sahibi ve iradesini doğru ve güçlü kullanmak isteyen bireylerin bir amacının olması gerektiği üzerinde durulmuş. Sabit ve geliştirilebilir bir amaç.
️Gelelim birinci kitabımızın son bölümü 'irade terbiyesinde cesaret kırıcı teoriler' iki önemli husus ele alınıyor burada: Birincisi 'karakterin değişmez olduğunu' düşünmek. İnsanın karakteri sabit değildir hem olumlu anlamda hem de olumsuz anlamda değişiklik gösterecektir. Bu konuda Kant, Schopenhauer karakterin değişmeyeceğini savunsada yazarımız insanların incelenmesi ile kendiliğinden bu teorinin ortadan kalkacağını ve irade ile insanın karakterinin de sağlamlaşacağını ifade etmektrdir. Bir diğer teori ise 'özgür irade teorisi' ki bu konuda da insanların asla özgür olmadıkları bunun için de bir amaca, bir iradeye sahip olmanın gereksizliği karşımıza çıksada, yazarımızın da dediği gibi insan çalışarak iradesini kullanarak asıl özgürlüğü elde edebilir. Çünkü özgür insan kendini kontrol edenilen insandır.
Geçelim İkinci kitaba, Bu kısımda kişiye özel tavsiyeler yer alıyor.
️ilk bölümün konusu 'Mücadele edilecek düşman'. Bu konu ele alınırken iki düşmandan bahsediliyor; tembellik ve nefse düşkünlük.
"Tembellik insanı şehvete iter. Ahlaki çöküntü de tembelliğe neden olur."
Bunun üzerinde duracak olursak aslında bakış açısı muazzam. Genel olarak gençlere hitap eden bir eser olduğu için konularda bahsedilen örnekler öğrenciler üzerinden veriliyor. Bu bölümü okuyunca erken yaşta evlilik ve başlık parasına bakış açım tamamen farklılaştı. Erken yaşta evlilikten bahsederken bencillik ve egoistlik gibi duyguların hiç olmadığına değiniyor. Hakikaten de öyle. Sadece çıkarsız bir sevgi ve her şeyi yapabilme cesareti ön olanda oluyor. Ya da başlık parası dezavantajı olduğu gibi okuyunca avantajlı yönünü de görüyorsunuz. Başlık parasının verdiği sorumluluk her iki bireyin de birbirlerine karşı saygılı tavranmasını gerekli kılıyor. Biri maddi olarak çalışmayı diğeri ise eve gelen eşine tebessümle ve sıcacık bir yuva olduğunu hissettirir şekilde davranmayı bir sorumluluk olarak yüklüyor. Uzun zamandır hasret kalınan aile modeli sanırım. Bu yönden hiç bakmamıştım.
Çok yemek yemek insanı tembelliğe iten diğer bir nefse düşkünlük emaresi. Çok yiyen cok uyuyan zihnini düzgün kullanamaz ve doğal olarak da tembelliği had safhada yaşar.
Dizilere, romanlara, şiirlere konu olan aşk var birde. İnsanın hayatını felce uğratan sonradan pişmanlığa sebep olan aşk. Konular merhamet, sevgi, saygı, ahlaki güzellikler olması gerekirken gençleri ahlaki çöküntüye uğratan aşk adı altında işlenen şeyler oluyor.
Bu mevzu üzerinde saatler harcanmalı aslında. Gençlere hitap eden bir kitap ve gerçekten uygulanırsa bir gençliği kurtarılacaktır.
İnsan önce en büyük düşmanını yenmeli nefs. Hani ibadet noktasında da vardır ya benim zaten günahlarım çok, Allah niye kabul etsin ki ibadetimi. İşte buda tam olarak bir tembellik göstergesidir. Bunu bozmalı inadına dolu dolu bir hayatı yaşamaya itmeliyiz kendimizi. Meşgul etmeliyiz zihnimizi ki tembellikten uzaklaşıp sağlam bir iradeye sahip olabilelim.
️İkinci bölümde 'mücadele edilecek düşman:kötü arkadaşlar'
Bu bölümde arkadaş yönünden yanlış tercih yapılma meselesi üzerinde duruluyor. Arkadaş ortamı belli bir noktadan sonra eğer ki kötü alışkanlıkları varsa o kişiyi de yoldan çıkartacak ve olumsuz yönde bir hayat rotası çizmiş olacaktır.ya da okunan gazeteler, dergiler artık olabildiğince irade dışı, hayattan koparan şeylerle dolu. Öncelikle öğrencilerimizi, çocuklarımızı bilgilendirmemiz gerekiyor kurtarmak istiyorsak, hayatta kalmasını istiyorsak yeniden.
️Üçüncü bölümde ise ; 'mücadele edilecek düşman :tembellik bahaneleri' üzerinde duruluyor. Çalışmayı reddeden bireyin ileri sürdüğü bahanelerin tutarsızlığı üzerinde duruluyor. Köklü bir üniverite de okumak büyük şehirlerde yaşamak başarıyı her zaman arttırıcı neden olamaz, hatta son zamanlarda düşürdüğünü bile söyleyebiliriz. Önemli olan istektir, azimdir. Kişi ister ve azmederse küçük kasabalar sakinlik yönünden zihni daha çok hareket ettirecek ve daha verimli çalışmalar üretmesine yardımcı olacaktır.
️İkinci kitabın dördüncü yani son bölümünde ise 'çalışmanın verdiği mutluluk' üzerinde durulacak. Buradaki mevzu tamamen hareket üzerine odaklı. Çalışan insan hareket eden insandır, hareket eden insan ise zihninide etkin kullanabilen insandır. Ve bu şekilde çalışarak bir şeyler üreterek hayatını geçiren insan yaşlılığın da geriye dönüp asla pişman olmaz ve bulunduğu yerin tadını çıkarır. Tembellik kişinin kendi kendisinin celladıdır diyor yazarımız. Ve devamına bir alıntı daha iliştirelim. 'şeytan tembellerden beslenir.'
Üçüncü Kitap ise çevrenin birey üzerindeki etkisinin olumlu ve olumsuz yönleri üzerinde durmaktadır.
️Birinci bölümde 'toplumsal destek ve öğretim görevlileri'
Bu bölümde toplumun manevi desteğini alarak imkansız olarak görülen şeyler imkan dahilinde hatta daha da üstüne çıkabilir. Çünkü biz kabul etmesekte tanıdık veya tanımadık çevremizdeki insanların üzerimizdeki etkisi o kadar fazlaki, bunu görmek ve doğru olan yönde kullanmak gerekiyor başarı için. Bir diğer mevzu ise öğretim görevlilerinin öğrencileri hazır ve ezberci bilgiden uzaklaştırıp, araştırmaya ve yeni bilgiler üretmeye doğru çaba sarfetmesi gerekiyor. Bu noktada öğrenci hem ahlaki açıdan yönetilmeli hem de çalışma metodu açısından yönlendirilmelidir. Çünkü dünya da başarı salt bilgi ile elde edilmez. Bir amaç ve doğru yönlendirme, sebat gereklidir.
️İkinci bölümde ise hayatımıza şekil veren, hayatı canlılardan daha iyi aktarabilen büyük üstadlardan bahsediyor. Yüzyılların en önemli kişileri eğitimimize en büyük katkıyı yapmaktadır.
Dördüncü kitap ise dış kaynakların etkisindem de bahsettiğimize göre tabiki 'iç kaynaklar' dan bahsedilir.
️Birinci bölümde 'irade terbiyesinde tefekkürün önemi' nden bahseder. Hayatta hiç bir şey tesadüf eseri değildir. Ne kadar biz gibi değil mi? Hiç bir başarı da kendiliğinden olmaz, bunun için tefekkür insan hayatında oldukça önemli bir yere sahiptir. Tefekkür; insanın kendinin farkına varması, hatalarının farkına vararak uzaklaşma gayreti içinde olması ve aklımızı çelecek her türlü olaylardan uzak durmayı sağlaması ve gerçek anlamda mutlu eden anılarımıza geri dönmeyi sağlar. Kısacası kişinin kendi özünü bulmasına yardımcı olur. Kişi kendi özünü bulursa zayıflıktan uzaklaşarak iradesini kendi kendine eğitmeyi başarmak için adım atmış olacaktır.
️İkinci bölümde ise 'tefekkür nedir ve nasıl yapılır ' bu konu üzerinde durulmuş. Netice itibari ile tefekkür biizm hayatımızda aydınlanmayı sağlayan bir güç ve özümüze dönmemizdeki en büyük etken ise ne olduğunu ve nasıl yapıldığını da bilmemiz gerekir. İrade eğitimindeki en büyük etken bilinmeden hayata entegre edilemez.
️Üçüncü bölümde ise 'irade terbiyesinde hareketin önemi' nden bahsediliyor. Hareket olduğu takdirde insan olumsuz ve kötü hallerinden sıyrılır ve hayatını yoluna koyabilir. Az ama süreklilik gerektiren sebatkar bir çalışmanın sonucu başarıyı elde etmek olur. Yapacağımız işi bir tanede olsa en iyisini yapabilmektir. Birden fazla işe başlayıp yarım bırakmaktansa bir işi daha sağlam yapmak gerekir.
️Dördüncü bölümde ise 'irade terbiyesinde beden sağlığının önemi' nden bahsedilir. Ki bedenen sağlıklı olan bireyin psikolojisinin de sağlıklı olduğunu fark ederiz. Sağlıklı bir birey iradesini daha ve güçlü kullanabilir. Lakin dikkat edilmesi gereken şeyler var sağlıklı olma noktasında. Gerektiği kadar uyumak, gerektiği kadar yemek, vücuttaki oksijeni boşa harcamamak. İradeyi eğitmek için hem bedenen hem de ruhen sağlam olmak gerekiyor.
Gelelim Beşinci Kitaba, bu kısım kitabımızın son ana konusudur. İrade psikolojisi ele alınacak ve kitap nihayete erdirilecektir.
️Birinci bölüm de 'Düşüncelerin İrade Terbiyesindeki rolü' üzerinde duruluyor.
️İkinci bölüm Duygusal hallerin irade terbiyesindeki rolü'nden bahsediyor.
️Üçüncü ve son bölümde ise irade terbiyesinde Aklın Gücü' ne değiniyor.
Böylece kitabımızı noktalamış oluyoruz.
Doğru amaçlar için öaba sarfetmek, belirlediğimiz amaçlar için mğzadele etmek ve sebat içinde amacımıza ulaşmak için süreklilik hali bizi güçlendirecek ve sonunda iradenin güçlenmesini sağlayacaktır.
Her şeyin temelinde sevgi ve saygı vardır ve Unutulmamalıdır ki çaba sarfetmeden mutlu dahi olunmaz.
··
299 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.