Nefesin göğsüne batar gibi oldu mu hiç
Hani o özlem ve acı arasında kalınan arafta
Uykusuz olunan uzun ve karanlık gecelerde
Aldığın nefes çivi gibi battı mı yüreğine
Çatladı mı dudakların, tuzlu gözyaşının değdiği yerden
Yanaklarına konan tebessümleri misafir bildin mi
Dilin ben gibi sadece kağıtlara mı çözüldü
Sancılı kalbin kaç isimsiz şiire gebe kaldı
Aah! Ne de zordur kelimeleri giydirmesi bir bir
Ama sinene sarıp, alınca o müptelası olduğun kokuyu
İşte o zaman yeniden esiri olursun sevmenin, sevilmenin
Bin yerinden vurulur, bin kere yeniden doğarsın.