Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Çok ilerledik…
- Vatandaşlar! Aziz vatandaşlar! Muhterem vatandaşlar! Bugün çok ilerlemiş bulunuyoruz. Bazıları bunu inkar etmeye çalışıyor. Hiç güneş balçıkla sıvanır mı? Sıvanmaz. Mademki güneş balçıkla sıvanmaz, öyleyse güneşi balçıkla sıvamaya çalışanlara, yani geri kaldığımızı söyleyenlere inanmayınız. Ben size bugün ne kadar, nerelere kadar ilerlediğimizi anlatacağım, o zaman sizler de geri kaldığımızı söyleyenlere güleceksiniz. Mesela bakın, bugün İstanbul'dan buraya kadar dizel motorlu gemilerle 3 gün 3 saatte gelinebiliyor. Siz belki hatırlarsınız, belki hatırlamazsınız, bu dizel motorlu gemilerden önce buharlı gemiler vardı. Onlardan önce de yelkenli gemiler vardı. Yelkenli gemilerle, şimdi 3 gün, 3 saatte aldığımız bu yolu, o zaman 3 ayda zor alıyorlardı. Vatandaşlar! Aziz vatandaşlar! Muhterem vatandaşlar!.. Bu az ilerleme midir? 3 aylık yolu, 3 güne indirdik. Ya yelkenli gemilerden önce? O zaman, tarihlerin yazdığına göre, bu yol karadan üç senede zor alınırdı. Bir üç seneyi, bir de üç günü gözünüzün önüne getirin. Gelelim yollara... Pek muhterem vatandaşlar! işte gözünüzün önünde... Şu meydandaki asfalta bakın. Eskiden asfalt var mıydı? İçinizde ellisini geçkin olanlar hatırlarlar ki, eskiden asfalt masfalt yoktu. Daha eskiden kaldırım da yoktu. Çok daha eskiden toprak yol bile yokmuş. Ondan da önce, insanlar yol diye bişey bilmiyorlarmış. Bir de ilerlemedik diyorlar. Daha nasıl ilerleyelim? Ya yol yapmasaydık, ne olacaktı? Dağdan, bayırdan dolaşmak zorunda kalacaktınız. Şu elektrik ışıklarına bakın! Heryerde şıkır şıkır elektrikler yanıyor. Bundan yüz sene öncesine gelinceye kadar elektrik var mıydı? Yoktu. O zaman petrol lambaları vardı. Üç yüz sene önce, petrol lambası da yoktu, insanlar geceleri mum ışığında yaşarlardı. Ya yüz bin sene önce?.. Çıra bile yoktu. Bir de ilerlemiyoruz diyorlar... Peki, ilerlemiyoruz da bu elektrikler ne? Bu yollar ne? Bu gemiler ne? Elektriği yaptırmasaydık da karanlıkta kakaydınız, geceleyin birbirinize çarpıp kafanız gözünüz yarılsaydı, daha mi iyi idi? Bu gemileri almasaydık, yüze yüze mi gidecektiniz? Memleketin neresine bakarsanız bakın, bir ilerleme görülüyor. Şu otomobillere bakın, Ford var, Şevrole var, Buik var, kadillak var, ne yok? Allaha şükür, marka marka, hepsi de var. Peki, ilerleme yok da bunlar nasıl oldu? Elinizi vicdanınıza koyun da söyleyin, bundan yüz sene önce, otomobil var miydi bu memlekette? Şuna inanın ki, muhterem vatandaşlarım, beş bin sene önce bu memlekette doğru dürüst kağnı bile yoktu. Öküz var ya öküz, hani şu bildiğimiz öküz, yüzbin sene önce, o bile yoktu. E peki, insaf edilsin, bütün bunlar nasıl oldu? Şimdi göklerimizde uçaklarımız, gemilerimizde kaçaklarımız, her şeyimiz var. Ya radyo? Ya telefon? Ya düdüklü tencere? Bunlar bir memleket için ilerleme değil mi? Vatandaşlar! Aziz vatandaşlar! Muhterem, pek muhterem vatandaşlar! Gelelim eğitim alanına... Her alanda olduğu gibi, bu alanda da çok şeyler yapmış bulunuyoruz. Bir defa şu gazetelere kitaplara bakınız. Beş yüz sene önce matbaası bile olmayan bir memleket için, bu matbaalar az şey midir? Ya okullar?.. Bugün sayısız ilk ve ortaokullarımız, liselerimiz var. Üniversitelerimiz var. Daha da olacak allahın izniyle. Eskiden bu kadar okul var mıydı? Yoktu. Bundan bin sene önce üniversitenin lafını bilen bile yoktu... O zaman buzdolabı, telgraf deseniz, size gülerlerdi. Şimdi buzdolabı deyince, elektrik süpürgesi deyince, size gülen var mı? Bu ne müthiş, ne korkunç bir ilerlemedir. Gelelim sağlık alanında yaptığımız işlere. Vatandaşlar! Pek aziz ve pek muhterem vatandaşlar! Bundan üç yüz sene öncesine gelene kadar, bu memlekette, çiçek aşısı yoktu. Çocuklar okula girerken çiçek aşısı olmuyorlardı. Belediye doktorları da boşu boşuna oturuyorlardı. Şimdi allaha şükürler olsun doktorlar aşı yetiştiremiyorlar. Beş yüz sene önce tentürdiyot var mıydı? Varsa söyleyin. Kimse çekinmeden söylesin rica ederim, dört yüz sene önce aspirin var mıydı? Yoktu. Hem o kadar gerilere gitmeye ne lüzum var? Daha yüz sene evvel biz bile yoktuk, biz... Var mıydık? içinizde iki yüz sene önce olan varsa, hiç çekinmeden söylesin, işte, hepinizin içinde söz veriyorum, içinizde iki yüz sene önce olan varsa, çıksın ortaya, vallahi bişey yapmayacağım, mahkemeye de vermeyeceğim. Eskiden bu memlekette şey yoktu. Hatta bu memleket bile yoktu. İki bin sene önce memleket var mıydı? Ben size daha mühim bişey söyleyeyim: İki bin sene önce insan bile yoktu dünyada... Hangi insan? Dünya yoktu be!.. Bir milyon sene önce dünya bile yoktu. Var mıydı? Aziz vatandaşlar, pek muhterem vatandaşlar! Bir o zamanı düşünün, bir de şimdiki zamanı... Mağaralarda yaşasaydık, naylon çorabımız, karılarımızın lasteks mayosu, bizim plastik kasık torbalarımız olmasa daha mı iyiydi ? Kim ne söylerse söylesin, inanmayın! işte her şey meydanda. Görüyorsunuz ki, çok ilerledik!.
·
502 görüntüleme
Lavinia okurunun profil resmi
Alıntıyı okuduktan sonra gaipten bi ses duyuyorsunuz: “yol yaptı, yol yaptı…” 😄
Cyrano de BERGERAC okurunun profil resmi
Yağ kuyruğu, tüp kuyruğu vardı diyen 50 plus dayılara göre bir savunma tezi.🙂🙂
Cyrano de BERGERAC okurunun profil resmi
Aziz Nesin belli bir kitlenin tercümanı olmuş. Verelim argüman niyetine kullansınlar.🙂🙂
kitap editörüyüm okurunun profil resmi
Çıksın ortaya hiç bişi yapmicam essahtan 😉😊😂😁😀😃😄😅😆
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.