Asuman iyidir, doludur incelemelerinde.Sinemaya ve edebiyata ilişkin yazılarından biliyorum kendisini.Kemik İnadı'nı da bu nedenlerden dolayı önemseyip dikkate almıştım. Ruhi Su Şiir Ödülü'nü almış olması konusuna girmiyorum bile. Mutlaka kendisi için pozitif bir itki yaratmıştır. Yaratsın da zaten, bilsin herkes rengini, cephesini.Silahsız bir cephe, daha doğrusu silahı kalem olan bir cephe zaten bu. Ne güzeldir... Kemik İnadı'nı dört ana başlıkla çatılamış Susam: Kemik, İnat, Sızı ve Utanç. Her ana başlığın altına da tabiri caizse buzdan ve ateşten şiirlerle doldurmuş. Bir bakıyorsunuz Sylvia konuşuyor, bir bakıyorsunuz akkor olmuş 34 ruhun kalbine rüzgar üfleniyor, bir bakıyorsunuz ötekilerin çınlayan seslerine akort olunuyor ve yine bir bakıyorsunuz ki ücranın dili; hem içsel hem de dışsal olarak kağıdın herkese dönük yüzüne insanca kanaviçeleniyor. Başarılı mı? Başarılı kesinlikle ama benim şiir uçurtmama terazi olamayacak denli geveze uzunlukta bir şiir evreni bu evren. Bu asla bir yergi değil bu arada. Bu benim kendi şiir terazimle alakalı bir durum. Belki de terazim yamuktur kim bilir? Yoksa o cephede, kalem tutan ellere kul oluruz biz! Kadın şaireleri okuyun. Susam da okunmayı hakeden kadın şairelerden biri. Sevgiler.

Kemik İnadıAsuman Susam · Can Yayınları · 2017304 okunma

·

169 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

DaDa