Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Hikâye 2: Hava soğuk. Kararmış ruhumla kara taşlı yapının avlusunda, gecenin karanlığını adımlayan karınca gibi hissediyorum kendimi. Görünür olamam bu halimle. Adımlıyorum önce. Sonra çağın hastalığı telefon çıkıyor cebimden. Kara taşlı yapıdan biraz ışık ve gölge koparılmalı. Filtre edilip, sosyal medyada paylaşılmalı. Yeni bir filtre keşfetmişim ki... şekilleri uyuşturuyor, renkleri hastalandırıyor. Aynı içimde kırılıp da hastalanan ışık gibi. Keşke ezana yetişebilseydim. Yine geç kalmışlık. Birisi yanaşıyor: -Hello my friend. How are you? -Hi, I am fine thank you. -Where are you from? -Türküm abicim. -Yav Fransız gibi duruyorsun şapka filan.. Utanıyorum. Fotoğraf çekiyorum ya ondan mı acaba? Yuvarlak gözlük, saçsız başımı korumak için taktığım şapka. Demek gavur gibi görünüyorum. Halbuki görünür olduğumu sanmıyordum. Nasıl gördüler beni bu kara taşların arasında? Filtreyle çektiğim fotolara bakıyorum. Aman Allah'ım Hogwarts'a nasıl da benziyor! Belki ruhumdaki hasta renkler ve mâyehoş tonlar bana sevdirdi Harry Potter filmlerini. Gözlerimden hüzün geçiyor. Şadırvan. Bu kelimeyi anınca aklıma nedense Tanpınar geliyor. Üzerinde Bab'us-Selam'ı hatırlatan kurşun bir külah. Altında kadrajıma girenleri bir daha aynı yerde toplamak mümkün olmayacak benim için. Metruk gölgelere benziyorlar. İsimleri meçhul, yüzleri görünmüyor. Yarım kalmış adımları onları bir yere götüremiyor. Benim karemde tutsak kalmışlar. Sessizliğin alt notası olarak kulakta çınlayacaklar. Abdest alıyorum. Üşüyorum. Sakalım hafif nemli kalmış. Hızlı adımlarla kapıdan geçiyorum. Hiç beklemediğim bir şey. Huzur verici bir sıcak kucaklıyor beni. Ben de hissettiğim huzuru kucaklamaya çalışıyorum. Ön tarafa geçip gözlüklerimi çıkarıyorum. Hissettiğim şeyi açıklaması zor. Namazı uzatıyorum. Yasin suresindeki şehrin ucundan koşarak gelen adamı çağırıyorum yanıma. "Ve câel aksal medineti racilun yes'a"... Koşarak yanıma gelsin beni yalnız bırakmasın bu duygular içinde, bu şehrin içinde, bu mabed içinde. Avluda bana sunulan "Hello" ile, caminin bana sunduğu "Hoş âmedî" aynı rüyanın iki farklı tabiri idi sanki. Hoş âmedî deyince, aklıma Amed geldi. Kaç kişi bilir ki Amed'in ne olduğunu?
·
309 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.