Tiyatrodan pek anlamam aslında hiç anlamam. O yüzden ileride olur da bu konuda daha bilgili olursam bu incelemenin bana "aptalca" gelmesinden korkarım. Ama izlenimlerim benim için hep önemli oldu, varsın ilerideki ben beğenmeyiversin. M.Ö. 411'de feminist bir tiyatro oyunu yazılması beni ilginç bir şekilde mutlu etti, üstelik yazan da bir erkek. Bazı noktalarıyla o kadar güncel ki. O zamandan bu zamana cinsiyet dinamiklerinin bu kadar aynı kalması hem üzücü hem de garip. Değer yargılarımız o kadar yavaş değişiyor ki. Her dönemin insanı kendine modern, çağdaş bir koza ördüğünü sanır. Aslında bizden öncekileri biteviye taklit etmekten ibarettir çağdaşlığımız. Şu senaryonun daha küçük çaplı versiyonları her gün dünyanın her yerinde insan ilişkilerinde sergileniyor. Ancak yine kadınlar bu güç savaşına yeniliyor. İzlerken sesli güldüğüm anlar oldu, Türkçeye çok güzel uyarlandığından ötürü. Zamanı için hatta belli bir döneme kadar muazzam bir eser. Bugün için bazı tektipleştiren noktaları var. Ama günümüzde erkekler hatta kadınlar tarafından yapılan söylemlerde bile inanılmaz saçmalıklar görüyoruz. Bu yüzden Antik Yunan'da yazılan feminist bir eser demek gayet uygun. Savaşların sebebi ve barış yanlılığı(özellikle son bölüm) çok çiçek, böcek, ağaçlar, kuşlar havası verse de gayet tatlıydı. İzlediğim versiyonu: youtu.be/NYAU9arS1os

LysistrataAristophanes · Remzi Kitabevi · 1996350 okunma

··

280 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

zeynep