Gönderi

495 syf.
·
Not rated
·
Read in 6 days
Leh edebiyatının başyapıtlarından biri olarak bilinen Taş Taş Üstünde, savaşın zemin hazırladığı edebiyat ortamına doğan örneklerden biri. Sayfalar ilerledikçe taşra hayatının detaylarına hâkim oluyor, epik anlatımıyla ilgi uyandırarak sona doğru sürüklüyor. Kronolojik bir zaman örgüsüne sahip olmadığı için bu epik anlatım, çoğu zaman aksıyor. Hatta cümle tekrarlarına düşüldüğü izlenimi uyandırıyor. Evet, konu çok iyi. Sadece bu kronolojik bütünlüğün olmaması sebebiyle sıkıcı bir duruma sürükledi beni. Konu başlıkları halinde anlattığı için zamanda sürekli sıçramalar yapıyor, bölümlerin kendi içerisinde dairesel bir anlatım çiziyor. Mezarlık, yol, kardeşler, toprak, ana gibi konu başlıkları altında yazılan dokuz bölümden oluşan kitapta anlatıcımız, kitabın girişini bir mezarlık yapma isteğiyle açıyor. Basit, sade cümlelerle örülen kurgu, durağan bir anlatımla ilerlerken yer yer filozofça söylenmiş sözlerle de yerini sağlamlaştırırken anlatıcımızın hayat hikayesini dinliyoruz. Konu olarak sevdim ama içeriğin biçimsel bozukluğu açısından sevemedim. Çünkü kitabın bu kusuru konunun güzelliğini öldürmüş. Umarım yazarın, Fasulye Ayıklama Sanatı Üzerine Bir Tez kitabını severim.
Taş Taş Üstünde
Taş Taş ÜstündeWieslaw Mysliwski · Aylak Adam · 201665 okunma
·
231 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.