Kitap gerçekten akıcı ve insana o kıyamet algısını çok iyi hissettiriyor. Okurken bazı bölümlerde o kadar geriliyorsunuz ki, otobüste ya da metrodaysanız camdan dışarı bakınca tarif edilen olayları görecekmiş gibi hissediyorsunuz. İstanbul'da geçiyor olması, defalarca gidilen semtlerdeki olaylar, istanbul depreminde olanlarin kabaca tahmininin göz korkutan hissi, içeriğindeki gelecekte kullanılacagi tahmin edilen çeşitli teknolojik ürün ve malzeme fikirleri hepsi harika detaylar. Aralara eklenen kısa öykülerden apayrı kitaplar bile çıkabilir. Ana karakterin bir mühendis olması ve onun bakış açısından gelişen olaylar ve onun düşünme şekli de meslektaşım olduğu için daha çok yakınlık kurmama neden oldu. Yazarının ellerine ve hayal gücüne sağlık. Tek nefeste okunacak ve yaşanması kuvvetle muhtemel bir distopya!