Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Anadolu Adı Efsanesi
ANADOLU ADI EFSANESİ Doğu Derbent elinden oluk oluk yeni vatana akan Türk boylarından bir kol, kăh savaşa, savaşa yeni vatanda kendilerine yurtluk- ocaklık yerler ararken, gele gele yolları bir zamanlar Yabanăbăd denilen bir yere varmış. Hava sıcak, yollar tozlu, yeni vatan konukları yorgun... Ve çoğu da yeni çıktıkları Bizans savaşından yaralı. Onlardan önce bu topraklara gelip mekăn tutanlar içinde, yiğitliği, güzelliği, cesareti dillerde gezen genç bir kadın da var. Kocasını şehit vermiş, körpecik oğlu Oruç ile yalnız yaşıyor. Adı neden Kırmızı Ebe'ye çıkmış kimse bilmiyor. Belki obasının işareti kırmızıydı, belki de başına hep kırmızı yazma bağlıyordu,kimbilir? Yeni konukların gelişi duyulunca eskiler hemen onları karşılamaya çıkmış, en önde elinde bakracı ile Kırmızı Ebe... İçi buz gibi yayık ayranı dolu. Pınar başına gelince, eskilerin Tanrı ordusu adını verdiği kalabalık Türk boyları durmuş. Kırmızı Ebe de durmuş. Sıcaktan dudakları yarılan yolcular büyük bir istekle Kırmızı Ebe'nin elindeki ayran bakracına bakıyorlarmış ama, doğrusu ümitleri de kırılmış, bu kadarcık ayran, susuzluktan kırılan bu yorgun yolcuların hangi birine yetecek. Gelin görün ki Kırmızı Ebe elindeki bakracı taş yalağa boşaltmış, bakır tasla oradan aldığı ayranı yorgun yolculara bir bir sunmaya başlamış. O sundukça ayran eksileceği yerde bereketleniyor, yalaktan köpürüp taşıyormuş. "Bana kalmayacak" diye çocuksu biri telaşa kapılan savaş erlerinin her biri, görülür bir heyecanla "Anadoldur." "Anadoldur" mănăsuna; Ana-dol, Ana-dol diye çırpınıyorlarmış. Oysa yalak daki ayran herkese yetmiş de artmış bile. Ne var ki "Ana doldur" seslenişi bitmemiş... Gide gide bu yakarış "Anadolu, " "Anadolu," biçimine girmiş ve yeni vatanının adı da İşte böylece "Anadolu" olmuş.
Bilge KarıncaKitabı okudu
·
85 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.