Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

608 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
2022/13. Kitap: Kehribar Geçidi. Nazan Bekiroğlu'ndan İsimle Ateş Arasında'dan sonra okuduğum 2. kitap.. Kehribar Geçidi; çok sayıda bölümden ve 608 sayfadan oluşan muhteşem bir roman... Nazan Bekiroğlu okumaya 12 yıl önce başlamış ve o zamanlar -itiraf etmek gerekirse- çok da sevememiştim. Şimdi ise Kehribar Geçidi'ni bitirdim. Kehribar Geçidi; Roma'da yaşayan 7 farklı kişinin ve 1 köpeğin (Kehribar) Bekiroğlu'nun kurgu becerisi ve nahif üslubu ile bir araya getirilmesiyle tarihî bir metin/anlatı olan 7 uyurlardan hareketle oluşturulmuş. Bekiroğlu, olayların akışını öyle yavaş aktarmış ki sanki internet yok, yemek sepetinden yemek siparişi verilemeyen, internette bilmem kaç megabit hızla sörf yapılamayan zamanlardayız. Okudukça yavaşladım, yavaşladıkça okudum. Yazar, herhangi bir iş yaparken günlerin harcandığı, odaklanılarak iş yapılan zamanlara taşıyor okuru. Öylesine güzel işliyor ki bunu, o akışın yavaşlığı yer yer eserin sıkıcılığını bile düşündürüyor. İnsan merkeze alınarak hayat hikâyeleri bir bir aralanıyor. Aşk, hırs, kaygı, mücadele ve sevgi gibi temaların iç içe geçişinin başarılı bir biçimde aktarıldığına şahit oluyorsunuz. Hem de defaatle. Kitap boyunca 2 kalem bitirdim. Mübalağa değil, ciddi ciddi 2 kalem bitirdim. Çok sayıda satırın altını çizdim. Şimdi onlardan bazılarını aşağıya bırakıyorum: 1. 1. Öyle ölüler var ki öldüğünün farkında değildir (17). 2. Bazı hatıralar üzerinden ne kadar zaman geçse de tekrara değerdir (22). 3. Eylem kendi zamanını bildirir (25). 4. Bir çocuğun yüzüne her baktığımızda değişmiş bir yüz görürüz, bugünkü yüzü dünkü yüzü değildir (43). 5. Aşkın dinine girdiğim doğrudur. Başkaca da bir suçum yoktur. (46). 6. İyi bir kopya aslına kıyas eder (51). 7. Lakin hayat tuhaflıklarla doludur ve kader muammalıysa da bir o kadar şakacıdır (60). 8. İnsanın yaşamı neyse, konuşması da o olur (63). 9. Kölenin köleden çektiği efendi zulmünden beter (65). 10. Bu dünyada yalnız olmadığımıza bizi ikna eden kelimeler değilse nedir (73). 11. Her aşk, sahibinden bilinir (81). 12. Sirayet, aşkın adaletidir (82). 13. Kalan kalıyor, gidenlere ne oluyor bilmiyorum (85). 14. An gelir duyguya da kelimeye de doyduğunu zanneder insan. Öyle bir an geliyor, tamam diyorum, bu testi daha fazla su almaz, çünkü doldu (85). 15. Yine de sen, kendine diğer insanlardan daha fazla dikkat et. Çünkü kelimelerle uğraşıyorsun (86). 16. Kirpik ucunda sallanan gözyaşı bir anda düşer, oysa onun ne kadar evveliyatı vardır (86). 17. Kanadı kırık olduğu için yolları yürüyen bir kuş, denizde boğulan bir balık kadar yalnızım (96). 18. İçimde yüz hayatı, yüzer yıldan yaşayacak kadar heves var, benimse şu ırmağı seyretmekle geçiyor ömrüm (96). 19. Rastlantı, başıboş birçok ihtimaller dizisinin gerçekleşmesini gerektirir (102). 20. Hiç uyumayan biri görülmemesi gereken şeyleri de görebilir (125). 21. Oysa siyah ile beyaz arasında ne çok renk, sesi tarif etmek için ne çok kelime vardı (150). 22. Kelimeler bile başka başkadır. Zamanı tanrılar yaratır ama insanlar donatır (159). 23. Unutma insan çiğ et de yiyebilir. Ateş sonradan bulunan bir şeydir (159). 24. Çünkü zamana ve zemine göre değişmeyen ortak bir insanlık ülküsüne ve doğruluk ilkesine inanıyorum ben (159). 25. Ama kurdun kuzuyla, ceylanın aslanla gezindiği bir zaman belki bu dünyanın çok uzak geçmişinde vardır (160). 26. Hangi gemi beklenen günde limanına varmış ki (180). 27. Bir nehirden bir geminin geçmesi her zaman için şenliktir (183). 28. İçinde olanlar kadar kıyıdakileri de götürür bir gemi. Ama kimse düşünmez ki en çok gemiler kıyıyı seyreder (183). 29. Kalemi tutan el ile yürek arasında kesintisiz bir hat vardır. Harflerle duygu arasındaki ilişki açıktır (201). 30. Her kopya gibi o da aslından uzaklaşır ama yazı herkes için olarak meşrulaşır (202). 31. Kalemler değil yazılı kâğıtlar saklanır (203). 32. Tarihin âdeti şaşırtmaktır (215). 33. Taşı çatlatarak büyüyen ağaçlar kadar cesur değildi insan (216). 34. Nasibinde yoksa su bile boğazında kalır insanın (218). 35. Göz bedendendir, bakış ruhtan. Gözü görürüz, bakış ise bizi görür (235). 36. İnsan ismine sahip çıkmalı (247). 37. Böyle zamanlarda insan bütün kelimeleri unutmayı dileyebilir (249). 38. Haklı gerekçelerle terke hakkı olan, kalması hâlinde sadıktır (250). 39. Gün gelir hissetmediğin acının da hesabı senden sorulur, kalbimden sorumsuzum sanma (257). 40. Suçluyu öldüren tek başına çarmıhın dört çivisi değildir (260). 41. Söz bir kere ifşa edildi mi geri dönüşü yoktur (274). 42. Ben sizin inandığınız şeyin inkârcısıyım (276). 43. Sen de biliyorsun ki hayatta kendisi olmayan şeyin kelimesi de yoktur (276). 44. Üslûp içerikle uyumlu olmak zorunda(dır) (282). 45. Yazgının kumaşını dokuyan el bu dünyadan değildir (284). 46. Suç bir fiildir (285). 47. Malûm, kölenin kaderi efendinin avuçları arasındadır ama bazen de efendinin yazgısı kölenin alnında yazılıdır (287). 48. Akla gelen ilk kelimenin sahiciliğinden kimse şüphe etmez (289). 49. Kader biz dokundukça yazılır (294). 50. Acı dünyalıdır (302). 51. Çünkü anlamı olmayan şeyin değeri de yoktur (303). 52. Bir kez kaybolup da bulunan şeyin yitmeye eğilimi vardır (315). 53. Bazı ateşlerin duman çıkarmadan da yandığını, ki onlar çok derin ateşlerdir (317). 54. Hatırlamak, unutmamaktan daha vefalı bir kelimedir (317). 55. En kalıcı mürekkeple yazdıklarım bile gün gelir silinir (323). 56. Dağılmış bir şeyi onun ancak eski hâlini bilen biri bir araya getirebilir (323). 57. En çok susan en yaralı olandır (339). 58. İnsan, dünya yaşamının son gecesinde yükünü dökmek ister (340). 59. Çünkü bir şeyi kendisi olarak görmeden önce hayallerinizde şekillendirmişseniz gördüğünüzde iş işten geçmiş demektir (343). 60. İnsan bu, üstüne gitmeyi sever (344). 61. İnsan zalimdir (345). 62. Göklerden sıyanet edildiğine inanmak âşıkların âdetidir (354). 63. Ben de her âşık gibi sonrasını, sonra daha sonrasını istedim (354). 64. Çünkü çölde en yavaş geçen şey zamandır ve en az değişen şey de yaşamdır (359). 65. Onun damarlarında şimdi kan yerine kezzap akıyordu, biliyordum (363). 66. Ama rahat nefes aldığını fark etmemektir rahat nefes almak (364). 67. Ruhum hayattan tiksindi (367). 68. Ama şehir aynı şehir olsa da ben o yolcu değildim (367). 69. Gözlerinin içinde kaybolur insanın ışığı (367). 70. Bil ki yeryüzü zamanının bitiminden, kıyametin kopmasından hemen önce, varsa varsa, ancak herkes, affetmeye ve herkesten af dilemeye yetecek son bir an vardır (370). 71. Israr, suçun kendisinden daha büyük bir suçtur (370). 72. Bir daha çiçeğin açışına hayret etmeyecek, bahar kokusunda onarmayacaktım kendimi (371). 73. Ben bundan böyle bir yerli değilim (371). 74. Seyahate aşinaydım ama doğduğu şehirden bu kadar uzaklaşan biri ancak ona bir daha dönmeyi düşünmeyen biridir (371). 75. Dünya içimden çöktü gidiyor (371). 76. Bir gölgenin düşüdür insan (374). 77. Her kaderi bir yaşayacak vardır (374). 78. Dağlar şefkatlidir (379). 79. Yarının kaygısı yarının olsun. Her günün derdi kendine yeter (379). 80. Önce nefesi uyanır insanın (391). 81. Uyku boyunca kalp aklı ikna eder, uyandığımız andaki ilk hissimiz güvenilirdir bu yüzden (393). 82. Kokusundan belli olur insan (413). 83. Demek doğruymuş bizim evlere değil evlerin bize sahip olduğu (429). 84. Sana olan aşkımın yüzyıllar sonrasına kalmasını ümit ediyorum (435). 85. Ezeli kuraldır, yaşam yaşam üstüne kurulmaz (440). 86. Taşın da ruhu, bir hafızası vardı (441). 87. Senin için varım diyen birinin varlığına hazır mısın (445). 88. Yabancıydı bu çiçek bu toprağa (453). 89. Yıldırım ateştir, ateş her şeyi yargılar, safı sahteden ayırır (470). 90. Ellerin de kaderi vardır (471). 91. Yaprak ucunda sallanan damlanın kaderi düşmek, olgunlaşan meyveninki çürümek (475). 92. Bazen soru o kadar büyük olur ki ekini ayrı bir cümle yapmaktan başka yolu yoktur (503). 93. Ama bugün olduğu gibi o gün de hükmün ilk yarısını töhmet altında bırakan bir bağlaçtı (516). 94. Çünkü insan kelimeleri kadar yaşamıştır (527). 95. Çünkü insan belleğinden süzülen anıları kadardır ve onlar da gözlerindeki bakışlarda açıktır (527). 96. Bir dil nasıl unutulur? Dilin evi fiillerdir, fiillerinden mi yıkılır? Bağlaçlarından mı kopar, edatlarından mı kırılır, sıfatlarından mı bozulur, isimlerinden mi ayrılır? Söz diziminden mi dağılır? Kelimeleri unutulunca mı bir dil unutulur? Bir gecede mi olur bu, zamana mı yayılır? Bir dil onu konuşan son kişi ölünce mi unutulur? Kavramlarına ihtiyaç kalmayınca mı çöker gider? Yoksa geriye böyle kulak tırmalayan, melezleşmiş bir ara dil mi kalır? (533). 97. Yaşananı yazılmış bulmaktan daha teselli verici bir şey yoktur (534). 98. Aslı olmasa kopyası da olmazdı (539). 99. Aslolan âşık değil aşk olduğu sürece isimlerin ne önemi vardı (539). 100. Âşık yemininden sorumlu tutulmaz (545). 101. Şeytandan istediklerini almanın ona istediklerini vermek gibi bir karşılığı var (553). 102. Fiili eksik cümlenin kurnazlığı (560). 103. İçindeki şarabın kalitesi çömleğin mahiyetinden kaynaklanmaz (561). 104. Kimse etmiyordu insanın kendine ettiğini (574). 105. Çünkü bugünün olaylarını anlamak için bakılacak en uygun yer dündür ama yarını anlamak için bugüne bakmak gerekir. Çünkü bugün de yarının dünüdür. Dün gibi yarın da bize kendisini sürekli fısıldar (575). 106. Her kader kendi mürekkebiyle yazılır (575). 107. Durgun suya taş atmayın (580). 108. Göklere yükselmenin öncüsü bulutlar, yeraltına inmenin kılavuzu mağaralar, duayla aynı dili konuşan rüzgâr, ağaçlar (585). 109. Bir kitaba en çok yakışan yer yazıldığı masanın üstüydü galiba ne kitapçılar çarşısı ne de kütüphaneler (586). 110. Bir anlatıda onu yazana bile saklı kalan yanlar vardır (588). 111. Bu dünya yaşanacak bir yer değildi (592). 112. Her şey bozuluyor, dünya kıyamete, insan ölüme bakıyor. Meyve çürüyor, çiçek soluyor (593). 113. Gölge. Gerçeğin en uzak, en karanlık mertebesi (596). 114. Gerçek, öyle bir anda ele geçmiyor, kademe kademe gösteriyordu kendini (597). 115. Ya bütünüyle sönsem ya hayata dönsem (601). 116. Gölgenin sesi yoktur ama hareketi vardır (602). 117. Seni kendimden saydım (603). 118. İnsan, kaderinin ne olduğunu o önünde bir gül yaprağı gibi açıldığında ya da bir tabut kapağı gibi üzerine kapandığında anlar (604). Okumayı seviyorsanız mutlaka okumalısınız. :)
Kehribar Geçidi
Kehribar GeçidiNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 20212,325 okunma
··
3.425 görüntüleme
kerzey35 okurunun profil resmi
Benimde sevdiğim en çok sevdiğim yazarlardan biri cam Irmağı taş gemi ve benim tanışmamız sağlayan Nar Ağacı kitabını okumanızı tavsiye ederim
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.