Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bir gün Syrakuzai’de kuyumcular, hükümdara altından bir taç yaparlar. Kuyumcuların, altının bir kısmını gizleyip yerine taca gümüş karıştırdıklarından şüphelenilir. Hükümdar, Arşimet’i çağırtıp: – İşte tacım, der. Bunda ne kadar gümüş olduğunu anla, yalnız tacı bozma. Arşimet, bu zor meseleyi çözebilmek için geceli gündüzlü düşünür. Herkes uyuduğu halde, bu mesele kendisine rahat vermez. Yemek yerken, gezinirken, hatta hamamda bile, aklı fikri hep bu meselededir. Bir gün Arşimet’in hamamdan eve çırılçıplak koşarak sevinç içinde, “Eureka!”, yani “Buldum!” diye bağırdığı söylenir. Gerçekten de meselenin çözümünü bulmuştu. Arşimet yavaş yavaş banyoya girdiği zaman, su banyonun kenarlarından taşar. Bu da kendisine, bir defa da tacı su dolu bir kaba batırmayı düşündürür. Taç suya batırılınca suyun bir kısmı taşar. Bunun üzerine aynı ağırlıkta bir altın külçesi bulup aynı şeyi tekrarlamayı düşünür. Eğer saf altının taşırdığı su tacınki kadarsa, demek taç saf altındandır. Fazlaysa, taca gümüş karıştırılmıştır. Çünkü gümüş, altından hafiftir. Ve böyle de yapar. Altına gümüş karıştırıldığı anlaşılır. Arşimet, her ikisinden de taşan suyu tartarak, taçta ne kadar gümüş olduğunu hesaplar. Böylece, hırsızlık ortaya çıkar.
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.