MGK kararları tavsiye mahiyetindedir ve MGK bir nevi emniyet supabıdır
MGK'da kararlar, her zaman oybirliğiyle alınmaz. Karara iştirak etmeyen muhalefet şerhi koyar, niye karara katılmadığını izah eder. Tavsiye kararı Bakanlar Kurulu'na bu muhaletef şerhiyle gider. Kararı uygulayıp uygulamamak hükûmete kalmıştır. Bir anayasal kurum, “Ben, şunları tehlike olarak görüyorum, şu tedbirlerin alınması uygun olur” demiş. Şimdi, sen başbakan ve hükümet olarak bu önlemleri almazsan ve bu yüzden memleketin başına bir dert gelirse, bunun mesuliyetini üzerine almış olursun. Kararı uygulamayabilirsin, ama faturasını da ödemeye hazır olmalısın. Halk sorar sonra sana bunun hesabını. Bu bir baskı mıdır, yoksa bir kontrol, doğruyu bulmakta yardım ve sorumluluğun paylaşılması mıdır? Dolayısıyla ben MGK’yı çok lüzumlu bir anayasal kuruluş olarak görüyorum.