Soren Kierkegaard'ın Ölümcül Hastalık Umutsuzluk eseri, aslında onun potansiyelinin ne kadar azını kullanabildiğini ve Schopenhauer'in görüşüyle söylemek gerekirse, din tarafından zehirlendiğini yeniden gözler önüne seriyor. Kierkegaard kitabının ilk yarısında umutsuzluk kavramını işliyor gibi görünse de aslında en temel derdi, kendi benliğini, özünü, ruhunu kavramaktan aciz olan, bunu kavrasa da istemeyen veya kavrayarak kendini kabullenebilen insanlar arasındaki nüanslara değinmek. Okurken umutsuzluğu bir yapıştırıcı gibi kullanıyor ve onların ortak noktası olarak ortaya koyuyor. Sahip olunan bu umutsuzluğa dair umutsuzlukları da unutmayan yazar, maalesef az sonra değineceğim gibi her şeyin sonunu inançsızlığa bağlama talihsizliğine uğruyor. Kitabının ikinci yarısında ise umutsuzluğun çok az bahsi geçiyor ve temel olarak günah kavramı üzerine bir değerlendirme yapılıyor. Ancak bu ikinci kısımda da satır aralarında gerçek probleminin niteliksiz din adamları ve dinin kurumsallaşması, böylece ruhunu kaybetmesi olduğu anlaşılıyor. Kierkegaard tüm eserlerini okumamış olsam da benim için özel bir filozof çünkü bireyin temelini toplumda, devlette, ailede aramıyor ve ben'liğin kendi içine dönük, kendini kendinden devindiren bir yapıda sunuyor. Fakat üzerinde o kadar büyük bir din baskısı var ki, kendini keşfe çıkamayan, hatta bir tin sahibi olduğundan bile şüphe ettiği insanların bu durumunu genelde dinsizliğe yoruyor. Hatta iş dinsizleri yermekten Hıristiyanlık övgüsüne dönüşüyor. Yazar aslında insanların kendilerini kalabalıklar ile avuttuklarından, günlük meselelere kafa yorduklarından, kendilerinin farkında olanların bile kendilerinden kaçmak istemelerinden rahatsızlık duyuyor. Hatta kendini toplum hayatına bırakarak kendinden kaçan insanların sahip olduğu umutsuzluğun umutsuzluk bile olmadığını söylerken aslında Schopenhauer'in deyişiyle "cahilin can sıkıntısı" kavramını kullanmasa bile kullanmış kadar olduğunu anlıyoruz. Bahsettiğim gibi eser satır aralarında insanın kendini keşfetme sürecine ışık tutan ve bu süreci farklı açılardan yaşayanlara göz atmaya olanak tanıyan bir yapıda. Eğer Kierkegaard'ın Hıristiyanlık ve günah takıntısının ardını görebilir ve kendinizi keşfetme yolculuğunda görmediğiniz renkleri görmek isterseniz sabırla okuyun. Esen kalın.

Ölümcül Hastalık UmutsuzlukSoren Kierkegaard · Doğu Batı Yayınları · 2021988 okunma

·

329 görüntüleme

Bu yorum görüntülenemiyor

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Yiğit Ekim Demir