Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Korkuyorum. Ne olduğum yerde mutluyum ne de gitmeye cesaretim var. Kalmaya da korkuyorum gitmeye de. Hal böyle olunca zihnim sıkışıp kalıyor mengenede, her geçen an artan bir basınçla. Hem kalmaktan hem gitmekten hem de kararsız kalmaktan korkup, bütün korkuların arasına ömrünü sığdıran bir delinin güncesi bu... Ölmeyi düşündüm bir ara, ölmekten de korktum. Aslında tam olarak korku değildi, -hayır dedim daha benim diyeceklerim bitmedi ve hepsi bitmeden de ölmeyeceğim. Ölüm demişken, sırf sevdiklerin üzülecek diye, sırf tanrı yasakladı diye hatta arkandan güçsüz herif demesinler diye, ölememek. Sözlerin bitmiş, tükenmiş yaşama inadı niye. Bence bir insanın söyleyecekleri bittiğinde ölmeli o an, anında. Benim söyleyeceklerim bittiğinde de durmayacağım bir saniye bile. Eminim. Yazıyorum sadece çünkü konuşacak kimse yok etrafımda korkudan insanlara bile yaklaşamadım doğru düzgün. Yazıyorum sarı sayfalara düşüyor zihnim, sayfalar sinema perdesi gibi. İnsanlar aslında benim yalnız kalma isteğimi o kadar ciddiye aldı ki... Yapayalnız kaldım. Ne den bu kadar ciddiye aldınız beni ha? Ben bu kadar dünyadan, her şeyden bu kadar korkarken...? Bunlar için çok geç ve anlamsız artık. Uykum geliyor ağır ağır... Uyuşarak uyumak ne kadar güzel bir şey, dünyada eşi var mı acaba? Ya da hangi kadın verir bu zevki bana? Ayaklarımdan başlayıp beynime kadar yayılan hissizlik ve bilinçsizlik... Yalancı ölüm, her gece prova gibi... Zamanı geçirmenin en iyi yolu. Düşünmeden, hissetmeden, sevmeden, bilmeden... gece 12'den sabah 8'e....
114 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.