Livaneli'nin Son Ada'sından sonra okuduğum, bu ikinci kitabı. Nedense yazarın her iki kitabını da zihnimde yeni bir dünya inşaa ederek okudum. Fakat bunda çok etkilendiğimi söyleyebilirim. Sorguladığım meseleler bir yana dursun, sonuna vardığımda dehşete kapıldım. İçimde derin bir hüzün hissettim. Açıkcası kitaba konu olan aşk ve cinayet anlatımları pek üzerinde duraksayacağım bir hayret uyandırmadı. Bilakis kitabı üç farklı hattan takip ediyor olmak zihnimi kurcaladı. Sanki sadece herhangi bir olay zincirinde Ahmet karakterinin iç dünyasından başlasa ve devam etse bana kafi gelebilirdi. Nitekim ilgimi çeken tek şey bu oldu. Açıkcası karakterimizin kardeşinin hikayesini yaşadığı dünyasını, psikolojik dramını, alemler arası göç eden hayal profilini ve sonunda o yutkunamadığım gerçekleri öğrenmek beni kitap hakkında olumlu düşünmeye sevk etti.
..
"Sen öldün,
seninle öldüm.
_'_. _'/
Öldüm.
Sende dirildim"