Yapıtı okur yapar; onu okuyarak yaratır; onun gerçek yazarıdır, Yazılı Şey’in bilinci ve canlı tözüdür; nitekim yazarın artık tek bir amacı vardır, bir okur için yazmak ve onunla özdeşleşmek. Umutsuz girişim. Çünkü okur onun için yazılmış bir yapıt istemez, sadece tanınmamış bir şeyi, farklı bir gerçekliği, onu dönüştürebilecek ve onun da kendinde dönüştürebileceği ayrılmış bir ruhu keşfettiği yabancı bir yapıt ister.