Âh Zehra...
Reşat Nuri bu kitabında gerçekten olaylara karşı farklı açıdan bakmayı, yaşananlara karşı dümdüz bakmamayı, ‘acımak’ hissinin insan için ne büyük bir vicdanen etkilediğini mesajını vermiş.
Kitabında ibret alınacak bir olay mevcut.
Zehra’nın ne kadar özünde iyi bir insan, iyi bir öğretmen olsa da içinde acıma hissinin olmaması, kendisinin bir eksikliği olduğunu meydana çıkararak aslında vefa, vicdan, acıma temleri üzerinde okuyucuyu etkileme yoluna girmiş Reşat Nuri... Her insanın mükemmel olmadığını, her insanın kusurları olduğunu Zehra üzerinden verirken Mürşit Efendi’nin romandaki etkisi ise önyargının insan için çok büyük bir hata olduğunu, olaylara karşı farklı açılardan bakmayı, tek yönlü bir yargıyla ne denli neticelere yol açtığını vermiştir.
Çok akıcı, sürükleyici bir olay örgüsüne sahip bu kitabı okumanızı tavsiye ederim. Edebiyat bakımından çok doygun bir yazar olması bakımdan da kitabı çok sevdim.
Reşat Nuri okurken duygusallık kaplıyor beni... Yazar bunu Çalıkuşu’nda da aynı etkiyi yarattı bende... Onun eserlerini okurken muhteşem bir edebiyata doyuyorum. Yazarı üstadım olarak görüyorum..
Reşat Nuri’ye doyamıyorum...
Son olarak Âh Mürşit Efendi demek istiyorum...
~Edebiyatla kalın...