Şubat ilk hafta, Gece Savaşları ve Ortaçağ Avrupası'nda Cadılar ve Cadı Avı okumaya başlamıştım. Eş zamanlı yaptığım okumada ilk önce Gece Savaşları'nı bitirip kendimce bir inceleme yazdım. Şimdi de bunu Cadılar ve Cadı Avı için yapacağım. Haydar Akın ile "Ortaçağ Sonları ve Yeniçağ Başlarında Avrupa’da Çocuk Cadılar ve Çocuk Cadı Avı" kitabı sayesinde 2016'da tanışmıştım. Kitap bana öyle derin araştırmalar yaptırdı ki, notlarımın çoğu hâlâ aklımda. Ardından Cadılar ve Cadı Avı'nı okumak istemiş ama baskıya yetişememiştim. Bu nedenle Alfa'da görünce hazine bulmuş kadar sevindim. Gelelim kitaba; önce bir termimoloji ile yapmış açılışı Haydar Akın. Cadı kavramından yola çıkarak; masallara, destanlara konu olan doğaüstü varlıklara kısaca değinerek büyücülük ve cadılık hakkında bilgi vermiş. Her bölümdeki dipnot ve kaynakça için de ilerleyişini anlatmış. Toplamda 15 bölümden oluşan kitapta benim özellikle dikkatimi çeken konu şu; kitap neredeyse okuru hem cadı kimliğine hem de cadı kavramına hazırlamış. Yaklaşık 160 sayfa Antikçağ, Ortaçağ ve eski kültürlerde şeytan ve demon inanışı ile ilgili bilgiler veriyor Akın. Yani bizi önce asıl konuya hazırlıyor sonra da 6. bölümden itibaren Ortaçağ, Modern Cadı Kavramı ve engizisyon mahkemeleri dahil her sayfada yeni şeyler öğreneceğimiz bir serüven başlıyor. Anadolu ve Avrupa kültüründe büyü ve teknikler benim en çok ilgimi çeken konulardan biriydi. 3. yüzyılda ortaya çıkan, ABRACADABRA formülünden tutun da pentagramın hem koruma hem de kara büyü amaçlı kullanımına kadar birçok ilginç konu resimlerle de desteklenerek anlatılmış. "Felaketler Yüzyılı" olarak adlandırılan 14. yüzyıl ve daha sonra bu yüzyıl ile birlikte cadı kimliği ve ayırt edici unsurları incelenmiş. Mitolojide cadının yeri, 14. yy'da cadılık ile suçlananlar, ilkel inanç sistemine kilisenin bakışı, 15. yy itibarı ile kendini ve gücü bu hissettiren "satan" figürü, çocuk yamyamlığı, kurt adama dönüşme ve masallar ile özdeşleşen hayvana dönüşme süreci ayrıntılarla ele alınmış. Kitabı belki de benim açımdan en önemli yapan unsurlar ve ilk dönüm noktası "Engizisyon Mahkemeleri" ve "Heretik Gruplarla Mücadele" bölümüydü. Gece Savaşları'nı okurken de sıklıkla karşılaştığım birçok konu, Cadılar ve Cadı Avı ile tamamen zihnimde yerli yerine oturdu. Katolik Kilisesi, kutsal mahkeme anlayışı, mahkemenin kuruluş amacı, Papa ve engizosyon arasındaki ilişki, engizitörlerin sınırsız yetkileri, işkence ritüelleri ise kitabın bence okurken en çok altı çizilecek ve araştırılacak kısımlarıydı. Ardından gelen 1430 ile 1780 yılları arasındaki "Cadı Avı Çağı" kitabın ikinci dönüm noktasıydı. Cadı davalarındaki infazlar ve tablolar ile de desteklenem bölümde cinsiyete, yaşlara ve hattâ medeni duruma göre dağılım tablosu bile mevcut. Ülkelere de ayrılan ve hangi ülkede cadı avı ne durumda konusuna da değinilen bölümün hayranı oldum. Özetle; her bölümde yepyeni şeyler öğrendim. Her seferinde hayretle okudum. Araştırma kitaplarının bence en önemli anı da bu. Kitaptan alınan haz, bir anda kitabı kalbinin içinde hissetmek gibisi yok. Büyük bir araştırmanın ürünü ve kendi dilimizden bir kitap. Türkçe'de böyle bir kaynak bulunmasının haklı gururunu yaşıyorum. Haydar Akın'a tüm emekleri için teşekkür ediyorum...

Ortaçağ Avrupası'nda Cadılar ve Cadı AvıHaydar Akın · Alfa Yayınları · 2021128 okunma

·

1.663 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.