Romanın başkarakteri olan Meftun okumak için gittiği Paris'ten döner. Meftun; annesi Lütfiye Hanım, ninesi Şeküre Hanım, kız kardeşi Lebibe ve erkek kardeşi Raci ile birlikte Erenköy'de bir köşkte yaşamaktadır. Meftun'un teyzesi Vesile Hanım ve kızları Rebia ile Hasene de köşkün sık sık misafiri olurlar. Meftun Paris'e her ne kadar okuması, iyi bir eğitim almış bir insan olarak dönmesi amacıyla Paris'e yollansa da Meftun orada iyi bir tahsil inşa etmekten ziyade oradaki yaşayış tarzlarına, yeme-içme alışkanlıklarına karşı içerisinde bir hayranlık besler. Bu hayranlığını, eve döndükten sonra ev halkı üzerinde uyguladığı baskı sonucunda onlara artık biz de batılı tarzda bir yaşam süreceğiz fikrini kabul ettirerek gösterir. Bu amaca hizmet etmek üzere birtakım kurallar koyar. Ev halkına batılı ve alafranga tarzda görgü kurallarıyla ilgili dersler vermeye başlar. Ev halkı ise bu durumdan son derece rahatsız olmalarına rağmen ona uymak zorunda kalırlar. Bir süre sonra Meftun, kızkardeşi Lebibe'nin komşu köşkte oturan Mahir adında bir gençle gezdiğini ve ilişki yaşadığını öğrenir. İkili arasındaki mektuplar evin hizmetçisi Eleni tarafından taşınır. Bunu anlayan Meftun Eleni'den mektupları alarak önce kendisi okumaya başlar. Mahir hakkında yaptığı araştırmalar sonucunda onun Kasım Efendi adında çok zengin bir adamın oğlu olduğunu öğrenen Meftun bu durumdan yararlanmak ister. Çünkü hayalini kurduğu bir alafranga hayat yaşayabilmesi için çok paraya ihtiyacı olduğunun farkındadır. Bu sebeple ne yapıp edip kızkardeşi Lebibe'yi Mahir ile evlendirip Kasım Efendi'nin paralarına konmak ister. Hatta kendisi de -hiç sevmese de- Kasım Efendi'nin kızı ve Mahir'in kızkardeşi Edibe ile evlenmeyi düşünerek işini sağlama almayı düşünür. Bu evliliği gerçekleştirebilmek için ise yakın dostu Mc Ferlan'ın da desteği ve önerisiyle kendisine piyangodan yüklü miktarda para çıktığı haberini uydurur. İleride yaşayacağı alafranga hayat için her şeyi göze alan Meftun Edibe ile evlenebilmek için Kasım Efendi'ye bir miktar para bile verir. Aradan belli bir zaman geçtikten sonra Mahir'den babasının mülk senetlerini getirmesini ister. Mahir ise bunu kesinlikle kabul edemeyeceğini söyler ve reddeder. Bunun üzerine Meftun Mahir'i sık sık içkili eğlence ortamlarına götürür. Bu ortamlardan birinde Mahir tabiri caizse Madam Mc Ferlan'a abayı yakar. Bunu anlayan Meftun Madam Mc Ferlan ile anlaşarak Kasım Efendi'nin mülk senetlerini Mahir'den onun istemesini ister. Madam Mc Ferlan'a babasının mülk senetlerini teslim eden Mahir'i babası Kasım Efendi evlatlıktan reddeder ve bunun üzerine Mahir intihar eder. Meftun'un kardeşi Raci ise ailede yaşanan bu olumsuz durumların sorumlusunun Meftun olduğunu düşünmektedir. Bunu anlayan Meftun ise Paris'e kaçar. Hüseyin Rahmi'nin genel olarak bir dönem daha doğrusu dönem kişisi eleştirisi yaptığı Şıpsevdi romanı sade ve akıcı dili ve üslubuyla uzun soluklu olmasına rağmen kendisini okutan okuru kendisine çeken eserlerden (Daha önce yazdığım bir inceleme metni. Burada da bulunması gerektiğini düşündüm

ŞıpsevdiHüseyin Rahmi Gürpınar · Bilge Kültür Sanat · 20152,134 okunma

·

44 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Mehmet Sakızcı