Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

407 syf.
·
Puan vermedi
·
66 günde okudu
"Sükûna ermeniz için size kendi türünüzden eşler yaratması ve aranıza sevgi ve merhamet koyması onun (kudretinin) delillerindendir." Rum Suresi 21. Ayet Evlilik, huzura erme olarak geçiyor ayette. Bu modern zamanda sahiden de evlilik huzura erme midir? Dünya çok fazla karışmadı mı gönüllerimize? Bu kadar dünyalık varken saf bir şekilde sevmek hasıl olacak mı? Gerçekten mûti olacak mı bir kadın? Kavvam yetisine sahip mi bir erkek? Bir süredir aklımda olan bu sorular bu kitabı okurken daha da gün yüzüne çıkmış oldu. İslam Hukuku dersinde Aile hukukunu alırken bu kitabı okumamız önerilmişti hocamız tarafından. Ben de çok beğenerek okudum. Bir çoğu bildiğim şeyler olmasına rağmen amel edebilmek için tekrar tekrar okumak gerektiğini biliyordum. Belli bir okuma seviyesine geldikten sonra herkesin okuyabileceği düzeyde çok güzel bir kitap. Normalde her kitabı inceleme yazısı yazmak istesem de yoğunluklardan vs yazamıyorum. Ama bu kitaba özellikle zaman ayırıp bir inceleme yazısı yazmak istedim. Her dönemin en önemli meselelerinden biri evlenmektir. Evlenip yuva kurmak ve en önemlisi eşine yuva olmaktır. Allah herkese böyle evlilikler kurmayı nasip etsin. Kitaba geçecek olursak, adından da anlaşılacağı üzere modern zamanda evlilikler, dünya hayatına kapıldığı için evlenmeyi erteleyenler, haram ilişkiler yaşayanlar ve sekülerizm, feminizm gibi kavramlar üzerinde durulmuştur. İlk bölümde sekülerleşmeden bahsedilmiştir. Sekülerleşme ile kadın erken birbirinden uzaklaşmış ve farklılaşmışlardır. Sekülerleşmenin en büyük etkisi kadının erkekleşmesi, erkeğin ise kavvam özelliğini yitirmesidir. Kavvam, yöneten, sorumluluk alan anlamlarına geldiği gibi yük çeken, naz çeken anlamlarına da gelir. Bu bölümde eş seçiminin önemine de vurgu yapılmıştır. Ailenin kalıcılığı ve mutluluğu için yapılması gereken en önemli ve ilk şey eş seçimini doğru yapmaktır. Rasulullah eş seçiminde dindarlık ve güzel ahlak bakımından iyi olanı seçmeyi tavsiye etmiştir. Kalıcı bir evlilik için denklik meselesine de değinilmiştir. Burada kitapta geçen bir mevzuya dikkat çekmek istiyorum. 'Denklik kadında aranmaz erkekte aranır.' Yani evlenecek olan kız denkliği arar. 'Kocanın hanıma denk olması gerekmektedir.' Yoksa birçok sorun doğacağı muhtemeldir. Yine ilk bölümde geçen konulardan biri ana baba rızasıdır. Ana baba rızası alınıp bir yola girilmelidir. Modern dünyada bu unutulmaktadır. Fakat rızanın alınmaması huzurlu bir evliliğin olmasını engelleyecektir. Diğer bir başlıkta nişanlılık döneminden bahsedilmektedir. Nişanlılık evlenmek değildir. Nişanlılık dönemi evliliğin ciddiye alındığını gösteren, nikahla kurulacak aile hayatını pekiştiren bir değere sahiptir. Hz. Peygamber nikahı, namusu koruyan en sağlam kale saymıştır. İşte bu sebeple fakihler zinaya düşme korkusunda olan bir kimsenin evlenmesinin farz hükmünde olduğunu söylemişlerdir. Modernliğin böyle bir derdi olmadığına haramı yaymak için uğraştığına da değinmiştir Saffet hoca. Oysa nikah Kuran'ı Kerim'de misak-ı galiz kavramı ile geçmektedir yani büyük sözleşme. Nikah bir ibadettir. Modern dünyada evler artık tek kişilik yapılıyor. İnsan fıtratına uygun olan da tek başına yaşamak değildir. Beraber yaşamaktır. Budur medenilik. Yazarın 'Toplumsal Cinsiyet Projesini' ele aldığı bölüme değinmek istiyorum biraz da. Laik zihniyet 'eşitlik' diyor, İslam ise eşdeğerlik diyor. Yani tamamlayıcı, birbirini tamamlayan, yarışmayan. Kadınlar eşitlik adı altında erkekleşiyorlar aslında kendi dişil özelliğini kaybedip daha çok çekiyorlar dünyanın çilesini. Malesef ki evi yuva olmaktan çıkardıkları durumlarda oluyor. Sürekli yarış halinde iki insan oluyor evin içi. Eşitlikte birisi diğerinin yerine koyulabilir. Ama eşdeğerlik de öyle değildir. Örneğin artı ve eksi birbirlerinin yerine konulamazlar. Kadın ve erkek de aynı şekildedir. Eşit olması diğerinin yerine geçebilir anlamına gelir. Fakat ikisi de kendine özel, biriciktir. Başka bir diyişle de birisinin yokluğu diğerini anlamsızlaştırır. "Erkek kavvam, kadın muti" modern dünyanın unutturduğu aile kavramı gibi unutulan bir durumdur. Kadının da erkeğinde fıtratına dönmesi gerekir. Kadın kocasına emanettir. Erkek emin, kadın ise emanet. Şuan modern kadın bunu bir eziklik olarak görmektedir. Erkek ise yük olarak. İki tarafta bir an önce kendilerine gelmelidirler. Aile mefhumunu kurtaracak nesiller yetiştirecek kişi onlardır. Modern dünya kafasından çıkıp İslam'a dönmeli ve hayat bulamalılardır. İçinde anne olmayan ev, ev değildir. Yuva değildir, mesken değildir. Çalışma kültürü anneleri çocuklarından almıştır. Okuldan geldiği zaman boş eve giren yüzlerce çocuk vardır. Annesiyle yeterli zaman geçiremediği için çocuk sıkıntı içinde büyümektedir. Çocuğun da hakları vardır. Bunlara riayet edilmelidir. Kitabın ikinci bölümünde ise evliliğin devamlılılğını sağlayan üç özellikten bahsedilmektedir. Rahmet, Meveddet ve Sekinet. Olgun bir insan bu özelliklere sahiptir. Veya sahip olmasa bile bunları edinmek için uğraşandır. Evlilik merhamettir. Evlilik koşulsuz sevgidir. Evlilik birbirinde huzur bulmaktır. Kitabın son bölümü olan üçüncü bölümde ise "Aile İçi Uyuşmazlıklar ve Çözümü" konusudur. Aile içi uyuşmazlıkları çözmenin yollarından ve son çare olarak boşanma ve türlerinden bahsedilmektedir. İnsan, -Evliliği bir ibadet olarak görmeli ve ona riayet etmelidir. -Evliliğin en büyük imtihan olduğunu unutmamalıdır. -Dünyalıkla seviyeli ilişki kurup ahiret için koşturmalıdır. -Evlerini birer mescid yapıp o mescitte müslüman nesiller yetiştirmek için uğraşmalıdır. -Bu ümmeti ben kurtaramam ama kurtaracak nesiller yetiştirebilirim bilincinde olmalıdır. Allah hepimizi bu bilince soksun. Allah'ın dini için yaşadığımız hayatlar nasip etsin. Muttakilere öncü yapsın. Amin, Amin, Amin... Hayrunnisa Bilgin 24.02.2022 İstanbul
Genetiğiyle Oynanmış Kavramlar ve Aile Medeniyetinin Sonu
Genetiğiyle Oynanmış Kavramlar ve Aile Medeniyetinin SonuSaffet Köse · Mehir Vakfı Yayınları · 2014206 okunma
··
341 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.