Tek kurtuluş ölmek…midir? Veya Ölüm bir kurtuluş olarak kabul görmeli mi?
Yazar, arkasında bıraktığı “ölümsüz” eserlerle var olup, kurtuluşun ölmek olduğunu iddia etme hakkını kendinde nasıl gördüğünü anlamlandıramadım…
İyi bakıldığında, bu en temel paradoks zaten tutarsızlığı körüklüyor.
Sadece bu değil, en çok şikayet ettiği muğlak ifadelerin kullanımında da anlaşılmaz bir eli bolluk var.
Aşırı genelleme ile durum daha içinden çıkılmaz bir hal almış.
Kitap kaosa ithaf edilmiş ama yazarın kendi kaosu olduğu sanki kolayca gözden kaçırılabilecek şekilde de -neredeyse- yaşama dair her alana bir şeyler serpiştirilerek ustaca kamufle edilmiş.
‘Münzevi düşünür’ işi anladım ki, bana hitap edemiyor.
Sevenleri vardır, ben almayayım.