Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ya Güneş Sistemimizin on ikinci üyesi, yani Plüton'un öte­ sindeki onuncu gezegen, Sümerlerin Nibiru'su (ve Babillilerin Marduk'u), varlığı 12. Gezegen'den çıkan, temel ve yankı uyan­dırıcı sonuçla kanıtlanan gezegen için ne söylenebilir? 1978 yılında, Washington'daki Birleşik Devletler Deniz Göz­lemevi, -tahmin edildiğinden daha küçük bir gezegen olduğu anlaşılan- Uranüs ve Neptün'ün yörüngelerindeki düzensiz ha­reketlerden Plüton'un tek başına sorumlu olamayacağını tespit etti; bu nedenle, Plüton dışında bir başka gök cisminin olduğu varsayıldı. 1982'de, NASA, böyle bir cismin gerçekten de var ol­duğuna dair kesin sonucu açıkladı; bunun büyük gezegenler­den biri olup olmadığını tespit etmek için ise Satürn'ün ötesin­ de seyreden iki Pioneer uzay aracını belirli noktalara konuşlan­ dırmaya karar verdi. Ve 1983'ün sonuna doğru, California'daki JPL (Jet Motor­ları Geliştirme Laboratuarı) astronotları, IRAS'ın -uzay ara­cının üzerine yerleştirilen ve diğer uluslarla işbirliği içinde uzaya gönderilen kızılötesi teleskop- Plüton'un ötesinde, Dünya'nın dört kat büyüklüğünde ve Dünya'ya doğru hareket eden "esrarengiz bir gök cismi" bulduğunu açıkladılar. He­nüz ona bir gezegen diyemiyorlar; ancak bizim Dünya Ta­rihçemiz, bu kaçınılmaz keşfi şüphe götürmeyecek şekilde doğrulamaktadır. 1983'te, Antarktika'da ve diğer bazı yerlerde, Ay'ın ve Mars'ın parçaları oldukları kesin şekilde saptanan birtakım taş­lar bulundu ve bilim adamları, bunun nasıl olabileceği konu­sunda tam anlamıyla şaşkına döndüler. Sümerlerin Güneş Siste­minin Yaratılışı hikayesi, Nibiru'nun uydularıyla Tiamat'ın çar­pışması ve ünlü Yaratılış Destanı'nda geçen kozmogoni anlatıla­rı, bu bilmeceye en kapsamlı açıklamayı sunarlar.
Sayfa 143 - Ruh ve Madde YayınlarıKitabı okudu
56 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.