Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

115 syf.
9/10 puan verdi
·
13 saatte okudu
Kitap incelemesinden önce biraz yazarı tanıtmakta fayda var. 1860 yılında doğan Charlotte Gilman, geçirdiği mutsuz çocukluk ve gözlemleme yeteneği ile içinde bulunduğu toplumda kadınlara yönelik sömürüyü, zincirleri ve biçilen rolleri görmüş ve bizzat kendisi yaşamıştır. Kadınların oy hakkını kazanmasına ve biçilen rollerin değişmesi gerektiğine değindiği için ilk feminist yazar olarak kabul edilir. Ama bu günümüzde ki feminizm anlayışı ile bağdaşan bir görüş değildir. Taban tabana zıt olmamakla birlikte kadının toplumda ki rolü üzerinde güncel feminizmden ayrı düşer görüşleri. Yazar olmak niyeti vardır ama isteksiz bir evlilik yapar. Kızı olduktan sonra içselleştiremediği, anneliğin getirdiği sorumluluklar ve sorunları daha fazla bastıramaz, bunun sonucunda ailesi onu bir sinir doktoruna gönderir. Doktoru ona, yazarlık ve güncel hareketlilik alışkanlıklarından uzak durmasını salık verir. Bir süre ailesinin de yoğun gözetimi altında bu programa gönülsüzce uyar. İyileştirme programı ise onu zihinsel bir çöküntünün eşiğine getirir. Sarı Duvar Kağıdı kitabında da değindi üzere; çok istekli bir yazar olma ile toplumda ki annelik kavramına adapte olamayan bir anne arasında sıkışıp kalmıştır. Bu halet-i ruhiyeden kurtulmak için boşanır. Bir sonraki evliliği de eşinin ölmesiyle son bulur. Sıkı bir ötanazi hakkı savunucusudur.Göğüs kanseri olduğunu öğrenince, onu yazarlıktan uzaklaştıracağına inandığı için yüksek dozda kloroform içerek intihar eder. İntihar notu ise; "when all usefulness is over, when one is assured of an unavoidable and imminent death, it is the simplest of human rights to choose a quick and easy death in place of a slow and horrible one..." (*) Kitap birbirinden bağımsız yedi öyküden oluşuyor ve kitaba ismini veren öykü ilk sıradadır, aynı zamanda otobiyografik bir öykü olarak da kabul görmektedir. Kalın kalın politik söylemlerden oldukça uzak, öykü içine ustalıkla serpiştirilmiş temel feminist söylemleri barındırır. Sarı Duvar Kağıdı adlı öykü 1892 yılında(!) yayımlanmış. --------------------------------Spoiler içerir.----------------------------------------- Ben Cadıyken, 1910 yılında yazdığı bu öykü tarafımca en güzel öyküdür. Günlük hayatta karşılaştığı evcil hayvanlara karşı, insanların birbirlerine karşı ve toplumun kadına karşı sergilediği kötü tutumları kabul etmeyerek dilediği dileklerle düzeltmek ister. Bu yönüyle kendine cadı demesi ironidir. Bütün büyüleri/dilekleri kabul görür toplum daha iyiye gitmeye başlar ama büyüsünün geçmediği tek konu; toplumun kadına yüklediği anlam ve baskılardır. Hatta bu dileği gerçekleşmediği için diğer yaptığı büyüler de bozulur ve toplum eski kokuşmuş düzenine geri döner. ----------------------------------Spoiler içerir.---------------------------------------- (*) : İnsan artık bir işe yaramadığında, kaçınılmaz ve yakın bir ölümden emin olduğunda, yavaş ve feci bir ölüm yerine hızlı ve kolay bir ölüm seçmek en basit insan haklarından biridir. Kadınlar Ülkesi ve Bizim Ülkemiz: Kadınlar Ülkesinden Sonra adlı iki kitabı daha Türkçe'ye çevrilmiştir. İyi okumalar.
Sarı Duvar Kağıdı
Sarı Duvar KağıdıCharlotte Perkins Gilman · Pergole Yayıncılık · 20181,901 okunma
··
42 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.