Gönderi

520 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
33 günde okudu
Dracula
Uzun bir incelemeyle merhaba! Gotik edebiyatının öncülerinden sayılan Dracula, müthiş bir korku klasiği. Gerek edebi yönden doyuruculuğu, gerekse ustaca düşünülmüş kurgusu olsun her açıdan oldukça beğendiğim bir kitap oldu. Bir noktadan sonra işin içine tarihin de dahil olup Dracula'nın, aslında Kazıklı Voyvoda olduğu ortaya çıkınca gidişat daha da ilginç bir hal aldı benim için. Kitabın en sevdiğim yönüyse günceler, mektuplar, gazeteler ve telgraflar olmak üzere farklı anlatı yollarıyla kaleme alınmış olması. Zaman zaman bu özellik romanı öyle gerçekçi kıldı ki, okurken - hele de fırtınalı, kasvetli bir gecede okuyorsam- tüylerim diken diken oldu. İnsanı dehşete düşürmemekle birlikte kesinlikle gerebilen bir kitap. Yazarın sık sık başvurduğu betimlemeler de çarpıcı ve detaylıydı, hiç öyle üstünkörü geçilmemişlerdi ki bunun gerilim hissiyatının okuyucuya aktarılmasında rolü büyük. Elbette okumayı bitirdiğimde aklımda bazı soru işaretleri belirdi. Dracula'nın şatosundaki o üç vampir gerçekte kimdi, oraya nasıl gelmişlerdi? Ya da Dracula onca kadının kanını içme şansına sahipken neden bilhassa Mina ve Lucy'yi seçerek kendini ele verdi? Gibi gibi kimi boşluklar bırakmış Bram Stoker, ama bunları kasten gün yüzüne çıkarmamış olabilir. Kitaptaki "Bilinmeyen her şey görkemlidir" cümlesini baz alarak okuyucuya her ayrıntıyı açıklamak istememiş ve bazı yerleri hayal gücüne bırakmayı tercih etmiş olabilir... Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
Dracula
DraculaBram Stoker · Can Yayınları · 20214,104 okunma
·
100 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.