Bilseniz, şiirin nasıl bir dile muhtaç olduğunu bilseniz! Konuşan bir ruh kadar temiz, sağlam ve iyi anlatıcı olsun. Bir dil ki bizimle birlikte güneşin batışının hüzünlü renklerine dalsın, düşünsün; bir dil ki ruhumuzla birlikte bir yasın acısı ve umutsuzluğuyla ağlasın. İşte öyle bir dil istiyoruz ki onda o ezgiler, o renkler, o derinlikler olsun. Fırtınalarla gürlesin, dalgalarla yuvarlansın, rüzgarlarla sarsılsın; sonra veremli bir kızın yatağının kenarına düşsün, ağlasın; bir çocuğun beşiğine eğilsin, gülsün; bir gencin umutla parlayan bakışına saklansın… bir dil ki sanki bütünüyle bir insan olsun!