Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

420 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
HİÇBİR DİN, İNSANLIK ERDEMİNDEN ÜSTÜN DEĞİLDİR, OLMAMALIDIR!
Eski basımında adı ‘Kiev’deki Adam’ olan bu muhteşem eser, bugünlerde ‘Tamirci’ ismiyle satışa sunulmuştur. Ancak iki isim de eserin ağırlığını yansıtmakta bir hayli zayıftır. Çünkü eser ne Kiev’de yaşayan birinin sıradan bir öyküsüdür ne de herhangi bir tamircinin başından geçen tamir hikayeleridir. Eser başlı başına temeli din ve inançlara dayanan bir dram öyküsüdür. Hayallerinin peşinden giden Yakov Petroviç’in sadece ve sadece Yahudi olduğu için yaşadığı sıkıntıları ve maruz kaldığı işkenceleri anlatan bu romanda, Hıristiyan bir çocuğun öldürüşü ile başlayan olaylar silsilesinin temelinde dinlerin çatışması bulunmaktadır. Yakov’un Yahudi oluşunun Hıristiyan bir çocuğu öldürmesi için yeterli bir sebep olarak görülmesi; bu olayın sanki Yahudiler’in Hıristiyanlar’a karşı gerçekleştirdiği kitlesel bir olay gibi algılanması ve Hıristiyan dininin üstünlüğünü ispatlamak adına söz konusu Yahudi karaktere zulmetmenin dinen (Hıristiyanlık dinince) bir gereklilik olduğu saikiyle hareket edilmesinden doğan olaylar örgüsü romanın konusudur. Burada özellikle parantez açmak istediğim bir başka nokta da şudur ki; olayın fitilini ateşleyen durumun bir çocuğun öldürülüşü, başka bir ifadeyle kadınlar, çocuklar, din ve inanç, milli değerler gibi bir milletin en hassas olduğu unsurların savaş malzemesi haline getirilmesidir. Başka bir ifadeyle insanların yumuşak karınlarına dokunarak kitlesel olaylar örgütlenmesidir. İnsanlık sahnesinde bu tür durumlar hep görülmüş ve maalesef ki kuvvetle muhtemel görülmeye devam edecektir. Başka bir boyuttan konuya bakacak olursak; tarihten bugüne kadar dinlerin ve bu dinlerin mensuplarının birbirini yok etmek veya birbirlerine üstünlük kurmak adına bir diğerini yok etmek / ezmek / sindirmek gayeleriyle kanlı, vahşice mücadelelerin baş mimarları oldukları şüphesiz tarih kitaplarıyla ispatlanmıştır. Ancak buradaki en büyük ironi, söz konusu tüm dinlerin ve öğretilerinin iyiliği, hoşgörüyü, kardeşliği, barışı vb. erdemleri salık veriyor olmalarıdır. Hal böyleyken din uğruna (!) verilen kanlı savaşlar, mücadeleler, bunların mimarı din adamları ve dindar (!) kimseler, hangi öğretilerden ya da hangi kutsal kaynak(lar)dan beslenmekteler sorusu en temel yanıtlanması gereken sorudur. Kiev’deki Adam, insanlığın dinlerden daha üstün tutulması gerektiğinin bir feryadıdır aslında. Din uğruna olduğu söylenen zalimce hiçbir tutum ve davranışın insan olma erdemiyle bağdaşmayacağını ve en büyük değerin insanlık olduğunu bir kez daha ve tekrar tekrar şu satırlarla hatırlatmaktadır bizlere: “Nikolay Maksimovic, lütfen bana ölmüş bir köpeğe ağlayabilirken nasıl olup da Yahudi oldukları için bazı insanların ölmeleri gerektiğini savunan fanatik bir derneğin üyesi olabiliyorsun, anlat. Bana bunun mantığını açıkla!”
Kiev'deki Adam
Kiev'deki AdamBernard Malamud · Altın Kitaplar Yayınevi · 19741,163 okunma
·
48 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.