196 syf.
10/10 puan verdi
Herkese selam! Bu seferki inceleme farklı olacak. Pek tabii bunun nedeni ilk manga incelemem olması.
Seriye yakışuklu arkadaşım 
Hakan sayesinde başladım. Tabii, keşke daha önce okusaydım, diyeceğim bir seri oldu. “Niye beni daha önce okumaya ikna etmedin Hakan?” deyip dağa taşa bağırmak istesem de ‘tatlı bir bebeto’ olduğundan üstüne fazla gitmiyorum:)
Peki sana ne demeli 
Ged Bak 
Bi kübb Hakan ile beraber nasıl da silip süpürmüş seriyi maşallah:) Okumak istemediğin için hemen sana serinin ilk beş kitabını reçetene yazıyorum. Okumazsan cıs yaparım haa!
Reçeteyi yazdığıma göre biraz da kitaptan bahsedeyim. Daha doğrusu seriden. Maşallah serimiz 19 kitaptan oluştuğu için bitirmem sadece dokuz güncüğümü aldı. Ama tabii manga olduğu için bitirmesi daha hızlı tahmin ettiğiniz üzere. Okuduğum ikinci mangam. (İlki death note idi) Ama benim fikrimce death note daha iyiydi. Evet çok çok iyi oyunlar vardı. Evet çok büyük bir zeka örneğiydi. Ama… hep eksik, saçma, zorlayıcı bölümleri vardı. Death note kadar direkt ve kırıcı değildi. Daha ‘olağan’ buldum seriyi. Ne demeye çalışıyorum? Açıklayayım:
1-Bazı olaylar çok olağan olmasına rağmen olduktan sonra “Aaa, ooo öyle miymişşş?” gibi saçma sapan diyaloglar çoktu. Aşşırı baydı beni bu konuda. Death note bu konuda katbekat iyiydi benim gözümde.
2-“Okumayan, iyi bir meslek sahibi olmayan herkes beyinsiz, salaktır!” düşüncesi maalesef bu seride de vardı. Ben buna asla ama asla katılmıyorum. Herkeste bir kapasite var ve bu düşünce çok absürt:/ Death note da böyle bir duruma rastlamadım. Hah evet ‘ben zekiyim’ düşüncesi karakterlerde vardı ama yukarıdaki gibi bir genelleme yoktu.
3-Kanzaki Nao karakterinin (merak etmeyin birazdan size karakterin de incelemesini yapacağım) ‘Ben herkesi kırtırıcım’ laflarından sonra Akiyama’nın hoop supermanlık yapıp olay yerine uçması da baya baydı:/ Herkesin kahramanı olamazsın!
4-Bazı açıklanmayan, eksik kalan kısımları da vardı. Mesela seçtikleri oyuncuları nasıl seçtiler? Kafalarına göre bir kapının önüne davetiye bırakıp gidecek halleri yok herhalde? Bir de oyunu yönetenlerin maskelerini indirmelerini bekliyordum. Çok büyük bir eksiklik bu bence.
Kitabın konusu; Kanzaki Nao karakterimize bir gün bir davetiye gelir. Bu davetiye onu bir oyuna davet ediyordur. Oyunun ismi de “Liar Game” (yalan oyunu) dir. Oyunu kazanan kişi büyük para ödülünün sahibi olacaktır. Peki oyunu kim kazanacak? Kaybedenlere ne olacak? Bu soruların cevabını arıyorsunuz oyun boyunca. Kitap bana ‘Squid Game’ dizisini hatırlattı. Tabii kitap daha az kanlısı:)
Gelin beraber karakterleri de inceleyelim. Tabii kitaptaki her karakteri incelemem imkansız olduğu için belli başlı karakterleri inceleyeceğim.
Yokoyo:
En sevdiğim karakterden başlıyorum bu sefer. Kötü mü kötü, bencil mi bencil, zengin mi zengin karakterimiz:) Karakteri sevdim çünkü ben kötüyüm diye bağırıyor resmen. Bir kere bile çizgisini bozmayan karakterinden dolayı kısacası ‘dönek’ olmadığı için seviyorum onu. Sadece bunlar da değil, ortak birçok yönümüz de var. Benim gibi siyahı çok seviyor ve tarzına da yansıtmış durumda. O kadar düzenli biri ki kıyafetleri tertipli ve tek bir kırışıklık bile bulamıyorsunuz zillinin:) Tabii mangalar resimli olduğu için karakter ne giyiyor ne giymiyor görmek mümkün. Fareleriyle olan iletişimi benim gibi hayvansever olduğu kanısı uyandırsa da o benden daha psikopat olduğu için sevgisini gösterme biçimi daha farklı oluyor. Karakterimiz çok zeki. Her türlü üçkağıt onda mübarek. Tabii zengin olduğu için de oyunda çok büyük bir avantaj yakalıyor. Bakalım oyunun galibi o mu olacak….
Fukunaga:
Kız mı erkek mi olduğunu hala çözemediğim tek kitap karakteri sensin sanırım Fukunaga:) İkinci oyundan itibaren kitaba bir girdin pir girdin mübarek:)) İlk kitaplarda sadece kendini düşünen, narsist, paragöz bir insan olsa da sonradan bir değişti ki… ben bile tanıyamadım vallahi. Kitaptaki bütün karakterleri (oyunda şiddet yasak olmasına rağmen kendisi uyarılmamıştır bile! Bu da kitaptaki saçmalıklardan bir tanesi:/) döven tek insandır kendisi. Bu seneki en iyi oyuncu Oskar’ını da kapar bence:))Her şeye rağmen ben seni tüm kalbimle sevdim. Bu arada kime âşık olduğunu millete söylememek için kendimi zor tutuyorum:D
Akiyama:
Gelelim serinin bir diğer zeki karakterine. Gözümdeki imajı; pis, pasaklı, zeki, çalışkan biri. Karakterimiz her zaman on adım ilerisini görebilen biri olsa da, o giydiği kıyafetlerden sonra, ben şahsen saçlarının bitli olduğunu bile düşündüm:)) Karakterimize aslında bir davetiye gelmiyor. Kendi kendine oyuna dahil oluyor. Nasıl mı? Cevabı kitapta saklı;)
Kanzaki:
Ne desem nasıl desem bilemedim şimdi. Karakteri sevdim mi sevmedim mi onu da bilmiyorum. Şöyle başlayayım ben en iyisi, karakterimiz hep, oyuna katılan ‘herkesi kırtırmılıyım’ kafasında, saf desem saf değil; zeki desem zeki değil. İlk kitaplarda hiç sevmediğim bir karakter olsa da özellikle de son oyunda aşkım Yokoyo sayesinde biraz gözüme girmiş bir karakter. Kanzakiciğim, tatlım benim, ilk başlarda seni hiç ama hiç sevmiyordum ama sen Yokoyo’ya dua et. Onun sayesinde biraz adam oldun, çocuk seni tüm kezoluğunla bağrına basıp grubuna kattı da öyle adam yerine koyduk seni. Yoksa ilk kitaplardaki gibi ağlaya zırlaya evine giderdin tıpış tıpış:/
İnceleme bu kadardı. Pek tabii bütün karakterleri incelemeye zamanım yetmez. Bu seneki ikinci manga serimin de sonuna gelmiş bulunmaktayım. Tavsiye eder miyim? Evet, tabii ki de okuyun. Bu incelememi de pek tabii beni seriyle tanıştıran Hakan’a armağan ediyorum. Bir sonraki manga serim Bleach olsun mu Hakan, ne dersin;)
··
1.081 görüntüleme
Bir sonraki manga tabi ki Bleach olabilir, ama çok fazla eksik var mangada. Animeden takip etmek gerekiyor surekli :) Bu arada inceleme çok güzel olmus, yıllardır sürekli tavsiye ediyorum bu seriyi. Senin gibi beni adam yerine koyup okuyan çok cıkmadı dostum teşekkür ederim her şey için, bana bebe dediğin için de aynı zamanda :) ahah. Eline koluna sağlık, sonraki manga Yotsuba olsun.
Aa yahu niye adam yerine koymasınlar? O kadar çok manga serisi var ki zaman bulamayabiliyoruz. Bak ben bile yeni yeni girmeye başladım bu âleme. Bak bleach ın bu kısmını bilmiyordum. Söylediğin için teşekkürler:) yahu sadece bebe demedim tatlı dedim. Yakuşuklu dedim. Onları hiç görmüyorsun ama aaa 😊
Son kez bu seri için teşekkür ediyorum çok. Birlikte nice kitaplara inşallah. 🙏
2 sonraki yanıtı göster
Ahaha bende Hakan sayesinde başladım :D inceleme hem çok keyifli, hem de çok açıklayıcı olmuş çok teşekkürler :)) ❤️
Bu seriyi herkese anlatmaya ant içmiş zaten😂 aman iyi de yapıyor. Çok teşekkür ediyorum. Bitirince inceleme yapacak mısın diye sorayım sana da o halde 🤔
3 sonraki yanıtı göster
Yhaa çok tatlı ve içten olmuş kalemine sağlık bebeğim 🌸 benim de manga okuyasım geldi anlık yeniden ama yarım bıraktığım başka bir mangam için utanıp gelmeliyim önce ahah.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.