Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

392 syf.
10/10 puan verdi
Kimin savaşıydı bu savaş? Annelerin savaşı...
Aleksiyevic'in kitabı bir annenin Afganistan'dan fiziken sağ çıkan ama zihnen ölü olan, hem kendine hem çevresine yabancılaşmış oğlunun hikayesi ile başlıyor. "Keşke..." diyor annesi, "keşke ölmüş olsaydı da mezarına çiçekler götürseydim..." Savaşmamış olanlar, savaşın Afganistan'da bittiğini düşünüyor. Ama anlatılan tüm hayatlarda herkes aynı şeyi söylüyor: "bizim asıl savaşımız döndüğümüzde başladı." Öncelikle kitabı okumak benim için inanılmaz zordu. Her gün okumama rağmen bitirmem tam iki haftamı aldı. Bunun en büyük sebebi kitabın tam bir anıt mezar olması. Okurken yazılan her şeyin gerçek olduğunu bilmek insanı derin bir hüzne sürüklüyor; yaşanmış ve yaşanmamış hayatlar için yas tutuyorsunuz. Gazilerin hayat hikayelerini okumak...Biraz önce birlikte güldükleri arkadaşlarının bir an sonra yanı başlarında kafaları dağılmış, iç organları dışına fırlamış hatta onlardan kalan et parçalarını kayalardan kazıdıkları hikayeleri okumak... Öldürülen arkadaşlarının cebinden hiç gönderilmeyen mektupları topladıklarını okumak... Ölenler için yas tutarken sağ kaldıkları için sevinmelerinin getirdiği suçluluk duygularını okumak... Ne için öldüklerini bile bilmemelerini okumak... Hatta savaş devam ederken kahraman ilan edilip savaşın başarısızlığı kabullenildikten sonra herkesin onlara "siz birer hataydınız!" demelerini, katil ilan edilmelerini okumak... Gazi hikayelerinden daha üzücü olan bir şey var ki o da kesinlikle annelerin hikayeleri. Bir askerin de söylediği gibi "bu savaş annelerin savaşı." Hangi taraftan olduklarının bir önemi yok; Afgan da olsa Rus da olsa kaybeden taraf hep anneler olmuş. Bunu da şu cümlelerle anlatmışlar ki bence kitaptaki en anlamlı cümlelerden biriydi: "Bizim yaralı bir askerimiz ölürken, yattığı yerden annesinin adını sayıklar... Yanında yatan yaralı 'Duh' da annesinin adını sayıklar. Ha bir Afgan adı, ha bir Rus adı..." Kitabı okurken patlak veren Rus-Ukrayna savaşı ise tüm bu hikayelerin yeniden yaşanacak olmasını hatırlattı. Dün kendi hallerinde, kitap okuyan, gitar çalan, şarkılar söyleyip dans eden, gülüp eğlenen gencecik çocukların bugün ellerinde silah savaşmak zorunda bırakılmaları utanç tablosundan başka bir şey değil. Keşke başka bir hayat mümkün olabilseydi. Herkes Svetlana Aleksiyevic'in en azından bir kitabını mutlaka okumalı bence. Ve son olarak; "Köpek ulumalarını duyuyor musunuz? Beni takip ediyorlar... Bizi takip ediyorlar... Ben onları duyuyorum..." 10/10
Çinko Çocuklar
Çinko ÇocuklarSvetlana Aleksiyeviç · Kafka Kitap · 2018245 okunma
·
322 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.