Her yeni yıla girildiğinde, hele de kötü
geçtiyse, 365 günde yaşlanan bir önceki yılın süratle tarihteki yerini alması,
evlere gelen yeni gürbüz bebeğin de mutluluklar getirmesi dilenir, beklenir. İlerki yıllarda pek de hayırla anmayacağımız 2021, hâlâ hayatlarımızı karartmaya devam eden salgın hastalık yılı olarak anılacak şüphesiz.
Aslında buna rağmen dünya 2021’e
Trump’tan kurtulmanın tatlı heyecanı ve iyim-
serliği ile girmişti. Ancak 6 Ocak’ta Kongre bi-
nası baskını hemen herkesi şoke etmiş, dün-
yanın merkezi konumundaki ülkede meyda-
na gelenler sonraki felaketlerin de habercisi
olmuştu. Yeni başkan Biden’ın yemin törenine
katılmayan Trump ise ülkeye 150 yıl sonra bir
ilk yaşatarak dönemini tamamladı.
Mars’a inen Perseverance keşif aracı; yine
burada uçurulan ilk hava aracı Ingenuity; Sü-
veyş Kanalı’nın The Evergreen konteynır gemi-
si tarafından tıkanması; derken yine ABD’nin
20 yıllık bir dönemin ardından Afganistan’daki
varlığını sona erdirmesi ve bu sırada Kabil’den
havalanan askerî kargo uçaklarına tutunma-
ya çalışan, başarsa bile sonrasında gökten yere
düşen Afganların görüntüleri...
Almanya Şansölyesi Angela Merkel tüm
dünyanın samimi takdirini ve saygısını kaza-
narak kendini emekliye ayırırken, dünya, kadın
siyasetçilerin gittikçe artan bir ivmeyle önem-
li görevlerde yer aldığını görür oldu. Bu arada
Türkiye, ilk imzacılarından olduğu İstanbul
Sözleşmesi’nden ayrılarak kadın hakları konu-
sunda “yeni bir ilk”e imza attı.
Türk biliminsanları Özlem Türeci ve Uğur
Şahin neredeyse tüm dünyanın gururu ol-
du. Pandemi nedeniyle ertelenen 2020 Tokyo
Olimpiyat Oyunları, Türkiye’nin en çok madal-
ya aldığı organizasyon oldu. Olimpiyat şampi-
yonu okçumuz Mete Gazoz bir hedefe odak-
lanmanın, bilimsel yöntemlerle ve özveriyle
çalışmanın rol modeli hâline gelirken; Busenaz
Sürmeneli, Eray Şamdan ve Buse Naz Çakıroğ-
lu altın ve gümüş harflerle adlarını tarihe yaz-
dırdı. Kadın voleybol millî takımımız ülkeyi TV
ekranlarına kilitlerken, A Millî Futbol Takımı
grup aşamasından sıfır puanla ülkemize dön-
dü.
Küresel ısınmanın etkileri daha da artan
bir ivmeyle hissedilirken, çeşitli toplantılar ve
zirveler yapıldı. İskoçya-Glasgow’da yapılan
COP26 toplantısında 100’den fazla ülke lideri
yer alırken Türkiye “itibarlı güvenlik sağlan-
madığı” gerekçesiyle katılımını geri çekti.
2021 yazı ülkemiz için bitmek bilmeyen,
söndürülmesi haftalar alan yangınlar mevsi-
miydi. Antalya’dan Marmaris’e kadar uzanan
çok geniş bir alanda günlerce süren, havadan
müdahale araçlarının eksikliğinin önemli rol
oynadığı süreçte doğal yaşam ve ormanlar kav-
ruldu. Ülkenin güneyi ateşlerde yanarken, ku-
zeyi de çok sayıda can kaybına yol açan seller
altındaydı. Betona dayalı kalkınma modeli bi-
limi ve mühendisliği hiçe sayınca faturası can
kayıpları, yıkılan yapılar ve heba olan millî ser-
vet olarak kesildi.
Temeli matematik olan ekonomi alanında
ise yüzyıllara dayanan iktisat teorilerini yok
sayma girişimleri, Türkiye ekonomisini ciddi
biçimde etkiledi. Dünyada küresel olarak pan-
demiyle birlikte yaşanan tedarik zinciri so-
runları, yükselme trendindeki enflasyon, vb.
konularla başa çıkmak için iktisat bilimi reh-
ber alınırken; Türkiye’de “reel efektif döviz ku-
ru” 1980 sonrası en düşük seviyeye geldi. 1994
krizine yol açan faizle inatlaşma yaklaşımı
2021’de yeniden karşımıza çıkarken, son kaza-
nanın hep matematik olduğunu ve “tarih değil,
hatalar tekerrür eder” sözünü hep hatırlamak
gerekiyor.
100 yıl önce pozitif bilimi rehber alarak 10
yıllık savaştan muzaffer çıkan, yorgun-bitkin
ve fakir bir ülkeyi yeniden inşa eden insanlar
bizim ninelerimiz, dedelerimizdi. Onların yüzü
suyu hürmetine ve çocukların geleceği için ta-
rihe hep sahip çıkacağız.