Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Dostoyevski, “İnsancıklar” adlı kitabında: “Çok tuhaftı, ağlayamadım. Ama ruhum paramparça olmuştu.” diyor. İnsanın içine atmasının, güçlü görünmeye çalışmasının en yorucu hali bu olsa gerek. Galiba çok kırılmak da insanda umursamamazlık duygusu yaratıyor. Alıştım zaten, diyorsun ya, he işte o mahvediyor... İçe atmak, içte boğulmak, içte tükenmek… Kendi kendine savaş vermek, başkaları için. Ama artık kendin için, dedim. “Kendim için!” Her şeyden sürekli şikayet eden ya da şikayet etmeye bahane arayan, sürekli mızmızlanan, haksızlığa uğradığını düşünen, dünyanın kendi etrafında dönmesini isteyen, başkalarını sürekli eleştiren, kendine aynada asla bakmayan, sadece kendini düşünen, kendi dertleriyle anı egale etmeye çalışan, sürekli olumsuzluk taşıyan, ruhumu yoran insanlarla bağımı inceltmeye karar verdim. Bir kere bile içten bir “nasılsın, bir derdin var mı?” demeyen, kendi karanlığına beni çekmeye çalışan insanları hayatımdan uzaklaştırıyorum. Benim gökyüzümü de karartmalarına izin vermiyorum Ruhuma, gönlüme iyi gelen ne/kim varsa artık… .
·
96 görüntüleme
eksi üç okurunun profil resmi
Yanlış yere yazmışsın ama olsun biz anladık seni
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.