Gönderi

Kedinin baktığı köşede bir adam belirdi; öylesine ansızın, öylesine sessizce belirtmişti ki, sanki yerden fışkırmış gibiydi. Kedinin kuyruğu titredi, gözleri kısıldı. Böyle bir adamın benzeri Privet Drive'da daha önce hiç görülmemişti. Uzun boyluydu, zayıftı; saçının sakalının kırlarına bakılırsa çok yaşlıydı; saçı da sakalı da kemerine sıkıştırılacak kadar uzundu. Uzun giysiler vardı üstünde, yerleri süpüren mor bir pelerin, uzun topuklu, tokalı çizmeler giymişti. Açık mavi gözleri, dar çerçeveli gözlüğünün arkasından ışıl ışıl parlıyordu; upuzun, kemerli burnu sanki en az iki kez kırılmışa benziyordu. Bu adamın adı Albus Dumbledore'du.
·
43 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.