Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

190 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Aşağıdaki alıntı felsefe.gen.tr adresindeki "Wittgenstein’ın Tractatus Kitabı" adlı makaleden alınmıştır. .... Wittgenstein, mantıkla beraber ontoloji de yapmıştır. Onun gözünde felsefe: “mantık” ve “metafizikten” oluşur. Mantık, metafiziğin temelidir. Fakat bu, spekülatif metafizik anlamında değildir. Çünkü mantık, bizim mümkün düşünebilmemizin imkânı ve sınırıdır. Mümkün dünyanın dışında bir de aktüel dünya vardır. Mümkün dünyanın sınırları, aktüel dünyanın sınırlarından daha geniştir. Mümkün dünya daha geniş bir kümedir. Aktüel dünya bunun bir alt kümesidir. Wittgenstein’a göre mümkün dünya aktüel dünyayı içerir. Eğer biz sadece aktüel dünyada yaşasaydık hiç kimse yanlış bir şey söyleyemezdi. Bu problem, yani yanlış konuşmanın mümkün olup olmadığı konusu, Platon’un Kratylos diyaloğunun da ana problemidir. Yanlışlık, mümkün bir dünyanın varlığı kabul edilirse olabilir. Örneğin: “Bir kafalı, iki ayaklı insan vardır.” ifadesi doğrudur. Fakat “üç kafalı altı elli insan biçimli varlıklar vardır.” ifadesi yanlış bir önermedir. Çünkü gerçekte böyle bir şey yoktur. Fakat bu durum, yine de mümkün olmayan bir durum değildir. MÜMKÜN DÜNYA Dünyanın oluşturucu öğeleri ve öğeler arasında gerçekleşebilecek ilişkiler, benim mümkün dünyamın sınırlarını belirler. Burada gözden kaçırılmaması gereken nokta budur. Eğer bir satranç oyunu oynanıyor olsaydı, iki tür hamle söz konusu olacaktı. Bunlardan birincisi hâlihazırda yapılan hamlelerken, ikincisi ise, yapılabilecekken yapılmamış olan diğer mümkün hamlelerdir. Bir satranç oyunu bu iki tür hamlenin toplamından oluşur. Satranç tahtasındaki olayların böyle olduğunu belirleyen şey, satranç kurallarıdır. Bu satranç benzetmesi kullanılacak olursa, Wittgenstein’a göre gerçekliğin yapısını belirleyen unsur mantıktır. Bu mantık bütün dünyayı doldurur ve ilişkileri kurar. Satrançta nasıl ki kurallar önceyse, mantık da dünyaya öncedir. Wittgenstein’a göre: Dünyanın temel kurucu parçaları nesnelerdir. Nesneler dünyanın tözünü oluşturur. Töz kalıcı olandır, değişmeyendir. Yani nesnelerin sayısı değişmez. Wittgenstein’a göre dünyayı oluşturan nesneler bir kez verildiyse, artık bütün mümkün durumlar da önceden belirlenmiş demektir. Satrancın kurallarını satranç oyununun mantıksal yapısı olarak kabul edersek, buradaki mantık bireylerin istek ve beklentilerine göre değişmeyen bir işleyiş olarak, mantıktır. Mantık mümkün durumlara önce geldiğine göre, bir duruma ilişkin nesneler önceden verildiğinde bütün imkânlarıyla verilmişlerdir. Başta belirlenen imkânların dışına sonradan çıkılamaz. Yeni bir mümkün durum düşünülemez. Bu anlayışa göre dünyanın nesneleri verildiği zaman, artık bu dünyanın içinde olabilecek her şey baştan bilinebilir. Yani mümkün bir dünya tasarısı kurabilirim. Ama bu mümkün dünya tasarısının dışına çıkamam. Mümkün dünya tasarısının dışına çıkmaya yönelik söylediklerim saçma olacaktır. Tasarlayabildiğim her şeyin kökenini bu dünyada bulurum. Eğer mümkün dünyanın dışı varsa, o mantıkça söylenebilen bir dünya değildir. Wittgenstein böyle bir dünyaya inanıyor ama onu dile dökemeyiz diyor. Wittgenstein’a göre eğer aslanlar konuşabilseydi, aslanları biz yine de anlayamazdık. Çünkü onun dünyası benim dünyamdan farklı bir dünyadır. Buradaki dünya, zihnin kurduğu ve dilde temsilini bulan bir dünyadır; ama bu da sınırlı bir dünyadır. ...
Tractatus Logico-Philosophicus
Tractatus Logico-PhilosophicusLudwig Wittgenstein · Metis Yayınları · 2011500 okunma
·
443 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.