Hepimizin çocukluk yaraları vardır. Ama bazılarımızın yaralarının kabuk tutması diğerlerine göre çok daha fazla zaman alır. Tıpkı İnci Aral'ın hayatı, çocukluğu gibi. Bu yüzden kendisinin de ifade ettiği üzere onu iyileştiren şey, yazmaktır. Böyle olunca da -doğal olarak- eserlerinde kendinden izlere yer vermesi, kendisini belki de yarattığı karakterlerle sağaltması kaçınılmazdır. Ölü Erkek Kuşlar'ın daha ilk sayfalarında belki de bu yüzden şu cümleleri yazmıştır: "Sorarım size bir sanat eseri yaratırken insanın kendi yaşamından yararlanması neden bu kadar küçümsenir? Başkalarını anlatmak beceri olur da kendi kendini anlatabilmek cesareti niye böylesine hor görülür?" Çeşitli yazılara, yazar hakkında kaleme alınmış çeşitli tezlere göre Ölü Erkek Kuşlar -şimdi tek tek yazamayacak olsam da- Aral'ın hayatından önemli izler taşır. Elbette bir otobiyografik roman değil fakat özellikle başkarakter Suna'nın hayatına dair belli özellikler yazar ile önemli ölçüde benzeşir. Gelelim romana. Yazar bu ilk romanı ile Yunus Nadi ödülünü kazanmış. Kitap bir aşk üçgeni temeline inşa edilmiş ve bu temelin üzerine kadın-erkek ilişkisi, toplumsal evlilik algısı eleştirileri, toplum tarafından her iki cinse yapılan baskılar, dönemin siyasi havası, evlilikte bireysellik-özgürlük isteği, çocukluğun travmalarından arınamamak gibi olgular kat kat çıkılmış. Suna öncelikle Adam'la evlenmiş, Mehmet adında bir oğlu olmuş, yürütemediği bu evliliğin ardından ikinci evliliğini daha aydın bir karakter olan Ayhan'la yapmış; Ayhan'ın yakın arkadaşı Onur'la tanıştıktan sonra ona tutkulu bir aşk beslemeye başlamıştır. Daha sonra olaylar geliştikçe bu üç insanın (en çağdaş görünen Ayhan'ın bile) toplumun yapıştırdığı etiketlerden sıyrılamadığını ve üçünün de düşündükleri hayat ile yaptıkları ve yaşadıklarının ne kadar farklı olduğunu okuyoruz. Ki tam da bu durumun kendisi okuma boyunca beni sinirlendirdi, bir iğne gibi batıp durdu. Bu kadar saplantılı üç karakterin bir araya gelmiş olması beni aşırı zorladı. Aslında olayların çözüme ulaşması birkaç acı ama gerekli eyleme baksa da, sürekli her konuda başa dönmeleri ve bir öncekinden daha yaralı çıkmaları ama asla değişmemeleri; tabiri caizse aşktaki bu gurursuzlukları ve egoistlikleri üçü ile de empati kurmamı zorlaştırdı.

Ölü Erkek Kuşlarİnci Aral · Özgür Yayın Dağıtım · 1991948 okunma

·

80 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Dilay